Ecofeminism is a school of thought that emphasizes the link between environmental problems and gender inequality. It criticizes the patriarchal capitalist system that systematically exploits and oppresses nature and women. It also argues that environmental destruction is linked to violence and exploitation against women. The Dede Korkut Stories are among the most important works of Turkish literature and are based on a long tradition stretching from Central Asia to Anatolia. The stories center on male heroism and warriorism, often depicting relationships with nature and the environment. When viewed through an ecofeminist lens, they can be evaluated from many perspectives. First, an ecofeminist analysis of the depictions of nature and environmental themes in the stories shows how humans affect nature. Hunting, farming and animal husbandry indicate that the protagonists have to balance their relationship with nature. Ecofeminism argues that without this balance, nature is exploited and environmental imbalances arise. Second, ecofeminism can be applied to the female characters in the Dede Korkut Stories. Female characters often play supportive roles for men. According to ecofeminists, patriarchal culture exploits and subjugates women and the environment. Finally, the theme of male heroism and war emphasized in Dede Korkut Tales can be criticized from an ecofeminist perspective. The theme of male heroism and war implies the promotion of a culture of male dominance and violence that can lead to the destruction of nature. According to this perspective, male supremacy contributes to the exploitation and oppression of women and nature. This article provides an ecofeminist analysis of the relations between nature, environment, women and society in the Dede Korkut Stories. The aim is to gain a deeper understanding of society's relationship with nature and women and to promote sustainable living.
Ekofeminizm, çevre sorunları ile toplumsal cinsiyet eşitsizliği arasındaki bağlantıyı vurgulayan bir düşünce ekolüdür. Doğayı ve kadınları sistematik bir düzeyde sömüren ve ezen ataerkil kapitalist sistemi eleştirmektedir. Ayrıca çevresel yıkımın kadınlara yönelik şiddet ve sömürü ile bağlantılı olduğunu ileri sürmektedir. Dede Korkut Hikâyeleri, Türk edebiyatının en önemli eserleri arasında yer almakta ve Orta Asya'dan Anadolu'ya uzanan uzun bir geleneğe dayanmaktadır. Hikâyelerde, erkek kahramanlığı ve savaşçılığı merkeze alarak sıklıkla doğa ve çevreyle kurulan ilişkiler tasvir edilmektedir. Ekofeminist bir mercekten bakıldığında pek çok açıdan değerlendirilebilir. İlk olarak, hikâyelerdeki doğa tasvirlerinin ve çevresel temaların ekofeminist analizi, insanların doğayı nasıl etkilediğini göstermektedir. Avcılık, çiftçilik ve hayvancılık, kahramanların doğayla olan ilişkilerini dengelemeleri gerektiğini belirtmektedir. Ekofeminizm, bu denge olmadan doğanın istismar edildiğini ve çevresel dengesizliklerin ortaya çıktığını savunmaktadır. İkinci olarak, ekofeminizm Dede Korkut Hikâyeleri’ndeki kadın karakterlere uygulanabilir. Kadın karakterler sıklıkla erkekleri destekleyici roller oynamaktadırlar. Ekofeministlere göre ataerkil kültür kadınları ve çevreyi sömürmekte ve boyun eğdirmektedir. Son olarak, Dede Korkut Hikâyeleri’nde vurgulanan erkek kahramanlık ve savaş teması, ekofeminist bir bakış açısıyla eleştirilebilir. Erkek kahramanlık ve savaş teması, doğanın tahribatına yol açabilecek bir erkek egemenliği ve şiddet kültürünün teşvik edildiğini ima etmektedir. Bu perspektife göre, erkeklerin üstünlüğü, kadınların ve doğanın sömürülmesine ve baskı altına alınmasına katkıda bulunmaktadır. Bu makalede, Dede Korkut Hikâyeleri’nin doğa, çevre, kadınlar ve toplum arasındaki ilişkilerin ekofeminist bir analizi yapılmaktadır. Toplumun doğa ve kadınlarla olan ilişkisini daha derinlemesine anlamak ve sürdürülebilir yaşamın teşvik edilmesi amaç edilmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Turkish Folk Literature |
Journal Section | Review Articles |
Authors | |
Early Pub Date | December 20, 2023 |
Publication Date | December 30, 2023 |
Acceptance Date | November 25, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 13 |