This study evaluates the rural development policies of a country with a large proportion of its population living in rural areas, their ideological justifications, utopian designs, and practices that confront socio-economic reality. The period to be researched is defined as the end of the Second World War, which can be considered as the first stage of the nation-state from the end of the empire, in a sense, when industrialization efforts were still very weak and economic expectations were concentrated on rural production. As is known, while the rural population in Turkey constituted a large part of the population until the mid-1980s, it was the main element of the labor force, production and thus the economy, especially until the 1950s. In order to avoid reducing this period of time, which can be called the Early Republican period, to a narrative of top-down policies, the following three elements were taken into account in the background: Capitalism, progressivism, and the international conjuncture. Moreover, in the nation-building of the newly established state, peasants were sometimes coded as the community that needed to be civilized and sometimes as the pure ethnic essence that remained untouched. In other words, since it would not be correct to reduce the governments’ approach to the rural to economic data alone, the countryside was both the production center of consent as it constituted the majority of the population and the human resource that needed to be ideologically shaped. For this reason, this study first examines the ideology of statism, which can be considered as the ideology of the period, and then its manifestation in the countryside, peasantism. For this purpose, on the one hand, the organic intellectuals and leaders of the period were referenced, and on the other hand, the rural-oriented activities of the so-called Halkevleri (People’s Houses) were discussed. The concretization of this discourse was discussed through the model villages, a kind of visual modernization project, and the village institutes, which aimed to radically transform the countryside through education. In this way, the developmentalist initiatives from the beginning of the 20th century to the end of the 1940s, which attributed a special importance to the countryside, were evaluated from ideological, utopian, and practical perspectives.
Bu çalışmada, nüfusunun büyük bir bölümü kırsalda yaşayan bir ülkenin, kırsal kalkınma politikaları ve bunların ideolojik gerekçeleri, ütopik tasarımları, sosyo-ekonomik gerçeklikle yüzleşen uygulamaları değerlendirilmiştir. Zaman aralığı olarak imparatorluk sonundan ulus-devletin ilk aşaması sayılabilecek İkinci Dünya Savaşı sonrası, bir anlamda, sanayileşme çabalarının henüz oldukça cılız olduğu ve ekonomik beklentilerin kırsaldaki üretime yoğunlaştığı dönem belirlenmiştir. Bilindiği üzere, Türkiye’de kırsal nüfus 1980'lerin ortasına dek nüfusun büyük bir bölümünü oluştururken, özellikle 1950’lere dek iş gücünün, üretimin ve dolayısıyla ekonominin başlıca unsurudur. Erken Cumhuriyet dönemi olarak adlandırılabilecek bu zaman aralığını, tepeden inen politikalar anlatısına indirgemekten kaçınmak için arka planda şu üç unsur göz önünde bulundurulmuştur: Kapitalizm, ilerlemecilik ve uluslararası konjonktür. Ayrıca, yeni kurulan devletin ulus inşasında köylüler kimi zaman medenileştirilmesi gerekli topluluk kimi zaman da bozulmamış saf etnik öz olarak kodlanmışlardır. Diğer bir ifadeyle, hükümetlerin kırsala yaklaşımını yalnızca ekonomik verilere indirgemek doğru olmayacağından, kırsal hem nüfusun çoğunluğunu teşkil etmesiyle rızanın üretim merkezi hem de ideolojik olarak şekillendirilmesi gerekli insan kaynağıdır. Bu nedenle, bu çalışmada öncelikle dönemin ideolojisi olarak kabul edilebilecek devletçiliğin ne olduğunu, akabinde, bunun kırsaldaki tezahürü köycülük incelendi. Bunun için bir yandan hem dönemin organik aydınlarına ve liderlerine başvuruldu hem de Halkevleri olarak adlandırılan uygulamanın kırsala yönelik çalışmaları ele alındı. Bu söylemin nasıl somutlaştığı ise bir tür görsel modernleştirme projesi olan model köyler uygulaması ve kırsalın eğitim ile kökten dönüşümünün hedeflendiği köy enstitüleri üzerinden tartışıldı. Böylelikle, 20. yüzyılın başından 1940’ların sonuna dek kırsala özel bir önem atfeden kalkınmacılık girişimleri ideolojik, ütopik ve pratik açıdan değerlendirildi.
This article is based on the author's ongoing doctoral research entitled "Pastoralism in Contemporary Turkey: A Comparative Study of the Şavak and Karapapak Tribes" at Hacettepe University.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Rural Sociology |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | July 1, 2024 |
Publication Date | June 30, 2024 |
Submission Date | April 11, 2024 |
Acceptance Date | May 31, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 18 |
The opinions in the articles published in Üsküdar University Journal of Social Sciences belong to the author. The articles published in another journal, book, and so on are not accepted. National or international conference presentations, seminar presentations, or panel presentations can be included in the publication process after being specified in the footnote and converted into the article format.
Academic articles published in the journal can only be reproduced for educational purposes. The articles and the graphics and tables in the articles cannot be duplicated or archived in part or as a whole without permission except for educational purposes. Quotations may be made from the articles under the condition that they are indicated in the academic publications.
It is assumed that the authors undertake that they would not claim royalties for the articles they submit to Üsküdar University Journal of Social Sciences.