Zemahşerî's (d.538/1144) exegesis named al-Keşşâf, which has a unique position among the tafsirs in which literature and rhetoric sciences are centered, has built a strong tradition in the history of tafsir that can be called "Keşşaf History". With this work, the author aimed to present the al-Keşşaf literature in a more systematic way in order to give the opportunity to follow the historical course. However, the main purpose of the author is "to follow the historical development process of the works written on the basis of Keşşaf commentary from the time it was copyrighted, to follow their course in the history of tafsir, to give brief information about the contents of the works and to try to determine their relations with each other". As a result, the work "al-Keşşâf in the Tafsir Tradition" is an important work that deals with the annotations and annotations of al-Keşşâf. This work, which guided the subsequent studies in the Turkish Tafsir academy, fills a very important gap in the field in terms of shedding light on the Ottoman Tafsir accumulation that has been neglected/ignored for years.
Edebiyat ve belagat ilimlerinin merkeze alındığı tefsirler arasında eşsiz konuma sahip Zemahşerî’nin (ö.538/1144) el-Keşşâf adlı tefsiri, Tefsir tarihi içerisinde “Keşşaf Tarihi” denilebilecek kadar güçlü bir gelenek inşa etmiştir. Yazar bu çalışmasıyla tarihsel seyri takip etme imkanı vermek üzere el-Keşşâf literatürünü daha sistematik bir tarzda sunmayı hedeflemiştir. Fakat yazarın asıl amacı, “telif edildiği dönemden itibaren Keşşâf tefsiri esas alınarak yazılan çalışmaların tarihsel gelişim sürecini, tefsir tarihi içindeki seyrini takip etmek, çalışmaların içerikleri hakkında kısaca bilgi verip birbirleriyle ilişkilerini tespit etmeye çalışmak”tır. Neticede "Tefsir Geleneğinde el-Keşşâf" adlı eser, el-Keşşâf şerh ve haşiyelerini ele alan önemli bir eserdir. Türkiye Tefsir akademyasındaki müteakip çalışmalara kılavuzluk eden bu eser yıllarca bir şekilde ihmal edilen/görmezden gelinen Osmanlı Tefsir birikimine ışık tutması yönüyle de alanda oldukça önemli bir boşluğu doldurmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Tanıtım ve Değerlendirmeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2023 |
Gönderilme Tarihi | 18 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 39 Sayı: 39 |