Musul, önemli ticari yollar üzerinde bulunmasından dolayı çok kültürlü bir yerleşim yeri olagelmiştir. Çok eski bir yerleşim yeri olan Musul’da vakıfların, burada yerleşik olan her kesimden toplulukların saygı duydukları ortak değerler çevresinde kuruldukları görülür. Semâvi dinlerin ortak bir kutsalı olan Hz. Yunus, Hz. İsa’nın öğretisi üzerinde amel eden Hz. Cercis bu cümledendir. Hz. Ali ve evlâdı iyâlinden, başta İmam Zeyd ve İmam Yahya olmak üzere çok sayıda sâdât türbesi ve Hz. Ömer’in oğlu İmam Abdullah Türbesi’ne dair vakıf kayıtları, Musul’da peygamber soyundan gelenlere ve ashâbına karşı duyulan saygı ve sevginin en önemli tezâhürleridir. Şehirde Zengiler ve Osmanlılar döneminde kurulmuş olan vakıflar da elinizdeki makalede incelenen konular arasında yer almaktadır.
Mosul being on significant trade routes has been a multicultural settlement area for centuries. It can be easily seen that waqfs having been established in Mosul were respected by people from all strata of the society and founded within the framework of the communities with which they were affiliated. Hz. Yunus-holy for divine religions and Hz Cercis following the doctrine of Hz. İsa can be regarded as samples for this situation. Many sepulchres belonging to Hz. Ali and those around him especially İmam Zeyd and İmam Yahya and waqf registers regarding the tomb of İmam Abdullah, the son of Hz. Ömer are the most significant signs of respect and love shown for descendants and companions of Hz. Muhammed in Mosul. The waqfs established in the city during the reigns of Zengid Dynasty and Ottoman Empire will also be handled in this study.
Journal Section | research Article |
---|---|
Authors | |
Publication Date | October 2, 2016 |
Submission Date | July 28, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 |
Bu eser Creative Commons BY-NC-SA 2.0 (Atıf-Gayri Ticari-Aynı Lisansla Paylaş) ile lisanslanmıştır.