In the historical process, as in every state, some corruption incidents have been witnessed in the Ottoman Empire. The state has always made some legal arrangements to prevent corruption. In particular, the regulations made during the Tanzimat and Constitutional Monarchy periods are extremely important in terms of preventing corruption. However, these regulations could not prevent the incidents that damage public and social morality such as corruption, bribery, malversation, and perpetration.
Another fact that harms the public order is smuggling. Although smuggling is common in coastal areas throughout the country, upcountry areas also affected by this. Ankara province, which has an important position within the Anatolian transportation network, has become one of the transition routes of smuggling. In this respect, in the province, although not very common, cases of smuggling have been witnessed, especially tobacco smuggling. However, it can be said that Ankara is also a market in terms of marketing and consumption of smuggled tobacco in the examined period. The fact of corruption and smuggling, which is a result of economic, social and moral decay, is one of the important problems for maintaining a healthy public order both in the center and in the rural during the dissolution process of the Ottoman Empire. These problems have been also seen occasionally in Ankara province and affected social peace negatively. The theoretical framework of this study, which examines the reflections of corruption and smuggling cases on Ankara province, has been built on the concepts of corruption, bribery, malversation, smuggling (especially tobacco smuggling). The main purpose of this study is to reveal the incidents of corruption and smuggling in the province of Ankara, the attitudes of the central government and the local government on this issue and how the society is affected in the light of archive documents.
Tarihsel süreç içinde her devlette olduğu gibi Osmanlı Devleti’nde de bazı yolsuzluk olaylarına şahit olunmuştur. Devlet her daim yolsuzluğun önüne geçebilmek için bazı yasal düzenlemeler yapmıştır. Özellikle Tanzimat ve Meşrutiyet sürecinde yapılan düzenlemeler yolsuzluğun önlenebilmesi açısından son derece önemlidir. Ancak yapılan bu düzenlemeler yolsuzluk, rüşvet, zimmete para geçirme, irtikâp gibi kamusal ve toplumsal ahlakı zedeleyen olayları engelleyememiştir.
Kamu düzenine zarar veren bir başka olgu da kaçakçılıktır. Kaçakçılık ülke genelinde her ne kadar kıyı kesimlerde yoğun olarak görülse de iç kesimler de bundan etkilenmiştir. Anadolu ulaşım ağı içerisinde önemli bir konuma sahip olan Ankara vilayeti, kaçakçılığın geçiş güzergâhlarından biri olmuştur. Bu minvalde, çok yaygın olmamakla birlikte vilayette, kaçakçılık, özellikle de tütün kaçakçılığına ilişkin vakalara şahit olunmuştur. Bununla birlikte Ankara’nın, incelenen dönemde, kaçak tütünün pazarlanması ve tüketilmesi açısından da bir pazar konumunda olduğu söylenebilir.
Ekonomik, sosyal ve ahlaki çürümenin bir sonucu olan yolsuzluk ve kaçakçılık olgusu, Osmanlı Devleti’nin dağılma sürecinde hem merkezde hem de taşrada kamu düzeninin sağlıklı şekilde işlemesinin önündeki önemli sorunlardandır. Bu sorunlar zaman zaman Ankara vilayetinde de görülmüş ve toplumsal huzuru olumsuz yönde etkilemiştir. Yolsuzluk ve kaçakçılık vakalarının Ankara vilayetine yansımalarının ele alındığı bu çalışmanın kuramsal çerçevesi, yolsuzluk, rüşvet, zimmetine para geçirme, kaçakçılık (özellikle tütün kaçakçılığı) kavramları üzerine inşa edilmiştir. Çalışmanın temel amacı, incelenen dönemde Ankara vilayetinde meydana gelen yolsuzluk ve kaçakçılık vakalarını, merkezi hükümet ile yerel yönetimin bu konudaki tutumunu ve toplumun bundan nasıl etkilendiğini arşiv belgeleri ışığında ortaya koyabilmektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | research Article |
Authors | |
Publication Date | March 9, 2020 |
Submission Date | December 16, 2019 |
Published in Issue | Year 2020 |
Bu eser Creative Commons BY-NC-SA 2.0 (Atıf-Gayri Ticari-Aynı Lisansla Paylaş) ile lisanslanmıştır.