Sanayi Devrimi ile emek gücüne olan ihtiyacın artması modern devleti harekete geçirmiş ve nüfusu kontrol etmek için kuşatıcı bir kontrol mekanizması olmaya yönlendirmiştir. Sokaklardan ülkenin en ücra köşelerine kadar topluma saçılmayı amaçlayan bu aygıt; sokakları, hapishaneleri, fabrikaları ve okulları bir laboratuvar, insanları da veri olarak kullanmıştır. Bu durum bireyin işkence gibi yöntemlerle cezalandırılması anlayışının da değişmesine sebep olmuştur. Böylece birey; zindan gibi işlevsiz kurumlarda tutulmayacak, hapishane gibi modern, programlı ve işgücü potansiyelinin değerlendirilebileceği bir şekilde cezalandırılacaktır. Tanzimat dönemi de bu bağlamda Osmanlı Devleti için önemli dönüşümlerin yaşandığı bir süreci işaret eder. Bu sürecin önemli gelişmelerinden biri de XIX. yüzyıl itibariyle devletin ceza mekanizmasını, çıkardığı kanunlarla hukuki olarak desteklemesi, ardından modern mahkemeleri ve savcılık kurumunu tesis etmesi olmuştur. Bununla birlikte devletin klasik çağlardan beri suçluları cezalandırmak için kullandığı zindanlar, işkence odaları da dönüşerek yerini modern hapishane ve tevkifhanelere bırakmıştır. Bu çalışmada ise Osmanlı Devleti’ndeki hapishanelerin ve hukuki reformların, klasik çağlardan modern çağlara doğru uzanan değişim sürecine kısaca değinilecektir. Çalışmanın esas noktası ise 1919 yılında Beyoğlu Galatasaray Tevkifhanesinin durumu, firar vakaları ve Mekteb-i Sultani ile oluşan organik komşuluk bağının yarattığı sorunlar olacaktır.
After Industrial revolution, labor power has been increased dramatically and the governments have worked on the population issue. Places peopled in the whole country was like the laboratory for them to access data related to people and their circumstances, to comprehend the nature of human behaviors. Therefore, the progress caused a paradigm shift for most particularly administrative mentality. In the meantime, factories, prisons, schools fabricated the political discourse for capital and governments with the new political- administrative tendency. In Western Europe, as one of these institutions, prisons as well as the punishment system applied there were reversed and restructured for controlling the population. In the Tanzimat Era, Ottoman bureaucracy like many other countries applied the prison reformation. Subsequently, dungeons with working on torture were overturned to modern prison in Ottoman Empire. The modern prison and punishment system of Western Europe have similarly been tried to copy to the empire. This study aims to explain how to work the prisons in the pre-modern period and the transformations during the Tanzimat Era in the Ottoman Empire. Thereafter, it focuses on the history of Beyoğlu Prison which is located nearby Galatasaray High School. Depending on the Ottoman Archives, in 1919, the prison break narratives in the prison and the vivid neighborhood with the school will be discussed as well.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | research Article |
Authors | |
Publication Date | March 9, 2020 |
Submission Date | December 21, 2019 |
Published in Issue | Year 2020 |
Bu eser Creative Commons BY-NC-SA 2.0 (Atıf-Gayri Ticari-Aynı Lisansla Paylaş) ile lisanslanmıştır.