Cengiz Han’ın ölümünden kısa bir süre sonra Moğol imparatorluğunun toprakları üzerinde dört büyük devlet açığa çıktı. Bu devletlerden biri de merkezi Tebriz olmak üzere Hülagü Han’ın kurduğu İlhanlılardır.
Hülagü, kendisine 1253 yılındaki kurultayda verilen görevi yerine getirmek için yola çıktı. 1256 yılında İsmâilîlere, 1258 yılında Abbâsî Halîfeliği’ne son verdi. Daha sonra üçüncü görevi olan Suriye ve Mısır’ı almak için Azerbaycan’dan harekete geçti. Bağdad kuşatması sırasında Abbâsî Halîfeliği’ne destek olmak amacıyla asker gönderen ve Moğollara tâbi olmayı reddeden Eyyûbîlerin Meyyâfârîkîn hâkimi el-Kâmil’in itaat altına alınması için oğlu Yaşmut’u görevlendirdi. Moğol ordusunda Bedreddîn Lü’lü gibi Müslüman müttefiklerin yanı sıra Ermeni ve Gürcü birlikler de bulunuyordu. Yaşmut, teslim olması için el-Kâmil’e elçi gönderdi. Teklifi reddeden el-Kâmil, sağlam surlara sahip Meyyâfârikîn şehrini, halkıyla yekvücut olup savunmaya başladı. Yaklaşık iki yıl boyunca kuşatma altına alınan Meyyâfârikîn açlık ve susuzluğa mahkûm edildikten sonra teslim olmak zorunda kaldı. Şehir teslim alındıktan sonra burada kalan insanlar Moğollar tarafından katledildi. Hülagü’nün emriyle, el-Kâmil’in vücudundan koparılan et parçaları ağzına verilerek yapılan işkence ile öldürüldü. El-Kâmil’in kesilen başı Suriye’nin büyük şehirlerinde Moğollar ve onların destekçileri tarafından zafer nişânesi olarak dolaştırıldıktan sonra bir mızrağın ucunda takılarak uzun bir müddet teşhir edildi. Ayn-ı Calut Savaşı’nı kazanan Memlûklar onun kesik başını Şam’da defnettiler. Kuşatma ile harap olan Meyyâfârikîn ise uzun bir müddet kendini toparlayamayarak küçük bir şehir halinde kaldı.
Bu çalışmanın amacı; el-Kâmil ve Meyyâfârikîn şehrinin Moğollara karşı direnişin sembolü haline gelmelerini ilim âlemine ayrıntılı şekilde tanıtmaktır.
Shortly after Genghis Khan's death, four big states were founded on the lands Mongolian Empire’s. One of them was the Ilkhanid State founded by Hülagü, with Tabriz its capital.
Hülagü took action a mission given to him by the kurultai in 1253. Putting an end to the rule of the Ismailis in 1256 and the Abbasid Caliphate in 1258, He later moved from Azerbaijan to conquer Syria and Egypt as his third mission. He commissioned his son Yaşmut to subjugate Ayyubid Ruler of Mayyafariqin, al-Kamil, who had sent troops to support the Abbasid Caliphate during the siege of Baghdad and refused to obey the Mongols. The Mongol army incluced Armenian and Georgian troops as well as Muslim allies like Bedreddîn Lulu. Yaşmut sent ambassador to al-Kamil to demand his surrender. Al-Kamil, who rejected the offer, started to defend the city of Mayyafariqin which had strong walls with his people. The city had to surrender due to hunger and thirst upon a siege that lasted about two years. After the city was takenover, itsdwellers wereslaughtered by the Mongols. With Hülagü’s order, al-Kamil was killed by torture, in which pieces of flesh torn from his body was forced into his mouth. After the severed head of al-Kamil was passed arround in big cities of Syria by the Mongols and their supporters as asign of victory, it was attached to the end of spear and displayed for a long time. Winning the Battle of Ain Jalut, the Mamluks buried his severed head in Damascus. Mayyafariqin, destroyed with the siege, could not pull itself together for a long time and remaining as a small city.
The purpose of the present study is to explain for the world of science how al-Kamil and Mayyafaqirin became the symbol of resistance against the Mongols
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | research Article |
Authors | |
Publication Date | March 31, 2021 |
Submission Date | August 31, 2020 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 6 Issue: 1 |
This work is licensed under a Creative Commons BY-NC-SA 2.0 (Attribution-Non Commercial-Share Alike).