The economic burden arising from the First World War brought about a surge in internal disturbances in Russia in 1917. Starting as grassroots movements, the incidents transformed into a great revolution with the co-operation of the Bolsheviks and Mensheviks. Even though the repercussions of the revolution were welcomed by Iran, which had been under Russian dominance since the 19th century, the enthusiasm did not last long with the bellicist stance of the newly-established Provisional Government.
Being anti-war, unlike the Provisional Government, the Bolsheviks staged a coup in October 1917 to seize power. The purpose of the Bolsheviks was to end the war in order to establish a “democratic” peace without “annexations or reparations”. Upon the request of the Bolsheviks, the peace negotiations between the Central Powers and Russia were initiated on 22 December 1917. One of the significant matters discussed during these negotiations was Iran. The Russians stated during these negotiations that they would relinquish the political, military and commercial privileges they had established on Iran since the 19th century. The negotiations between the parties were concluded with the Treaty of Brest-Litovsk signed on 3 March 1918. The treaty ended Russian dominance over Iran while requiring Russia and the Ottoman Empire to withdraw their troops from Iran. However, desirous of filling the power gap in Iran resulting from the withdrawal of Russian troops; the British, the Armenians and the Nestorians took action. This complicated the turmoil in the region even further.
The purpose of the present study is to examine how the Russian dominance on Iran, starting from the 19th century and becoming even stronger during the First World War, ended with the Bolshevik Revolution based on historical sources.
Birinci Dünya Savaşı’nın sebep olduğu iktisadi yük, 1917’de Rusya’da iç karışlıklıların artmasına sebep oldu. Başlangıçta halk hareketleri olarak başlayan olaylar, Bolşeviklerle Menşeviklerin birlikte hareket etmesiyle büyük bir ihtilale dönüştü. İhtilalin yankıları XIX. yüzyıldan beri Rus baskısı altında olan İran’da sevinçle karşılansa da yeni kurulan Geçici Hükümetin savaş taraftarı olmasıyla bu sevinç kısa sürdü.
Geçici Hükümet’in aksine savaş karşıtı olan Bolşevikler, Ekim 1917’de yeni bir darbeyle iktidarı ele geçirdiler. Bolşeviklerin amacı, "ilhak veya tazminatların” olmadığı, "demokratik" bir barışı sağlamak için savaşı sona erdirmekti. Bolşeviklerin talebi üzerine İttifak devletleri ile Rusya arasında 22 Aralık 1917’de barış görüşmeleri başladı. Görüşmeler sırasındaki önemli meselelerden biri de İran’dı. Ruslar, bu görüşmeler sırasında XIX. yüzyıldan beri İran üzerinde kurdukları siyasi, askeri ve ticari ayrıcalıklarından vazgeçeceklerini ve askerlerini İran’dan çekeceklerini açıkladılar. Taraflar arasındaki görüşmeler 3 Mart 1918 imzalanan Brest-Litovsk Antlaşması ile son buldu. Bu antlaşma ile Rusya’nın İran üzerindeki tahakkümü sona ererken, Rusya ve Osmanlı Devleti ordularını İran’dan geri çekeceklerdi. Fakat Rus askerlerinin çekilmesi üzerine İran’da ortaya çıkan otorite boşluğunu doldurmak isteyen İngilizler, Ermeniler ve Nasturiler hareket geçtiler. Bu durum bölgedeki karmaşayı daha da arttırdı.
Bu çalışmanın amacı, XIX. yüzyıldan beri başlayan ve Birinci Dünya Savaşı sırasında daha da artan İran üzerindeki Rus tahakkümünün Bolşevik İhtilali ile nasıl sona erdiğini kaynaklar ışığında incelemektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | International Relations |
Journal Section | research Article |
Authors | |
Publication Date | September 29, 2021 |
Submission Date | April 26, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 6 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons BY-NC-SA 2.0 (Attribution-Non Commercial-Share Alike).