Kıbrıs’ın 1878 yılında İngiliz idaresine geçmesinden sonra adadaki Rum toplumu, İngiltere’den enosis (Yunanistan’la birleşme) talebinde bulunmaya başladı. Doğu Akdeniz ve Ortadoğu’daki varlık ve çıkarlarını koruma stratejisinde Kıbrıs’a önemli bir yer veren İngiltere ise bu talebe sürekli ret cevabı verdi. II. Dünya Savaşı’ndan (1939-1945) sonra Kıbrıslı Rumlar, enosis hedeflerine savaşın sonunda kurulan Birleşmiş Milletler’in (BM) Sözleşmesi’nde yer alan self-determinasyon (kendi kaderini tayin hakkı) ilkesi yoluyla ulaşabileceklerini düşündüler. Bu sebeple İngiltere’den ada halkına siyasî geleceğine karar verebilmesi için self-determinasyon hakkının tanınmasını istediler. Kıbrıslı Rumlar, İngiltere’ye bu yönde baskı yapmak için de BM’ye üye devletlerden biri olan Yunanistan’dan Kıbrıs meselesini söz konusu uluslararası örgütün gündemine taşımasını talep ettiler. İngiliz idaresinin ilk yıllarından beri adayı ilhak etmeyi arzulayan ve bu arzusunu gerçekleştirebilmek amacıyla birtakım faaliyetler yürütmekte olan Yunanistan, Kıbrıslı Rumların bu çabalarının da etkisiyle ada halkına kendi kaderini tayin hakkı tanınması talebiyle 1954 yılında BM’ye başvuruda bulundu. Anadolu’ya coğrafî yakınlığı, üç asır boyunca Osmanlı egemenliğinde kalmış olması ve bir Türk nüfusu barındırmasından dolayı Kıbrıs, Türkiye’nin de cumhuriyet rejiminin ilk yıllarından beri yakından ilgi duyduğu bir ada konumundaydı. Bu sebeple BM’deki Türk Daimî Temsilcisi Selim Sarper, BM Genel Kurulu’nun 14 Aralık 1954 tarihli 750’nci oturumunda bir konuşma yaparak Türkiye’nin Kıbrıs konusu hakkındaki resmî görüşünü açıkladı.
After Cyprus came under British rule in 1878, the Greek Cypriot community on the island began to demand enosis (union with Greece) from Britain. Britain, which gave Cyprus an important place in its strategy of protecting its presence and interests in the Eastern Mediterranean and the Middle East, constantly rejected this demand. After World War II (1939-1945), Greek Cypriots thought that they could achieve their enosis goal through the principle of self-determination enshrined in the United Nations (UN) Charter established at the end of the war. For this reason, they asked Britain to grant the islanders the right to self-determination to decide their political future. In order to put pressure on Britain in this direction, Greek Cypriots requested Greece, one of the member states of the UN, to bring the Cyprus issue to the agenda of this international organization. Greece, which had desired to annex the island since the early years of the British administration and had been carrying out a number of activities in order to realize this desire, applied to the UN in 1954 with the demand that the island people be granted the right to self-determination under the influence of these efforts of Greek Cypriots. Due to its geographical proximity to Anatolia, having been under Ottoman rule for three centuries and harboring a Turkish population, Cyprus was an island that Turkey had been closely interested in since the early years of the republican regime. For this reason, Selim Sarper, the Turkish Permanent Representative to the UN, made a speech at the 750th session of the UN General Assembly on December 14, 1954 and announced Turkey's official position on the Cyprus issue.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Late Modern European History |
Journal Section | research Article |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2024 |
Submission Date | March 18, 2024 |
Acceptance Date | May 6, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 9 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons BY-NC-SA 2.0 (Attribution-Non Commercial-Share Alike).