Bu çalışmada 19. yüzyılda Osmanlı şehirlerinden özellikle İstanbul ve İzmir’de yapılan paçavra ticareti ekonomik, idarî, sıhhî ve diplomatik yönleriyle incelenmiştir. Sokaklardan toplanarak depo ve mağazalara yığılan paçavra, ekonomik faaliyetin önemli bir parçasıdır. Bununla birlikte ilgili dönemde kolera gibi salgın hastalıkların havadan bulaştığına dair kabullerden ötürü, kötü koku yayan paçavra mağazaları ile idare arasında süreç boyunca gerilimler yaşanmıştır. Bu nedenle şehircilik ve kamu sağlığı politikalarıyla irtibatlı olan paçavra, devletin üzerinde sıkı denetim yürüttüğü bir ürün olmuştur. Depoların evlerden uzağa, şehir dışına çıkarılma çabaları ile yabancı tüccarların menfaatlerinin çatışması, diplomatik sorunlar ortaya çıkarmıştır. Osmanlı Devleti her müdahalesinde, karşısında tüccarlarının menfaatlerini korumak isteyen yabancı ülke temsilciliklerinin muhalefetiyle karşılaşmıştır. Araştırma sürecinde diplomatik ve bürokratik yazışmalar, halkın şikayetleri ve tüccarların talepleri gibi konuları içeren arşiv belgeleri merkezli bir inceleme yapılmıştır. 19. yüzyılda paçavranın sadece bir ticarî emtia olmadığı, aynı zamanda modernleşen Osmanlı şehirlerinde beledî politikaların da odağında olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca 1870’li yıllarda, devletin paçavra ticaretinde bir tekel kurarak işletmesini özel bir ortaklığa devretme girişimi de görülmüştür. Osmanlı Devleti’nin ticaret, sağlık, şehircilik arasındaki dengeyi nasıl sağladığı analiz edilmiştir. Tek bir emtia üzerinden ticaret, kamu sağlığı politikaları, yabancı sermaye ve diplomatik ilişkilerin kesişim noktalarını ele alan bir perspektif sunulmuştur.
This study examines the trade of rags in Ottoman cities, particularly in İstanbul and İzmir, during the 19th century from economic, administrative, sanitary, and diplomatic perspectives. Collected from the streets and stored in warehouses and shops, rags were a significant part of economic activity. However, due to contemporary beliefs that diseases like cholera spread through the air, tensions arose between authorities and rag shops, which emitted unpleasant odors. Therefore, as a commodity tied to urban planning and public health, rags were subject to strict regulation. Efforts to relocate warehouses away from residential areas clashed with foreign merchants’ interests, leading to diplomatic disputes. The Ottoman government faced resistance from foreign diplomatic representatives, who opposed its interventions to protect their merchants. This study is based on archival documents, including diplomatic and bureaucratic correspondences, public complaints, and merchants’ demands. In the 19th century, rags were not merely a trade commodity but also central to municipal policies in Ottoman cities. Additionally, in the 1870s, the state attempted to establish a monopoly and transfer its operation to a private partnership. The study analyzes how the Ottoman government balanced trade, public health, and urban planning, offering a perspective on the intersections of commerce, public health policies, foreign capital, and diplomacy through the lens of a single commodity.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Late Modern Urban History, Late Modern Ottoman History |
Journal Section | research Article |
Authors | |
Publication Date | September 30, 2025 |
Submission Date | February 7, 2025 |
Acceptance Date | April 14, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 10 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons BY-NC-SA 2.0 (Attribution-Non Commercial-Share Alike).