Kırım Savaşı’nın ardından Rus İmparatorluğu tarafından Kırım ve Kuzey Kafkasya’da uygulanan baskı ve zorunlu iskân politikaları, bölgedeki Müslüman nüfusu kitlesel göçe zorladı. Bu göç dalgası ile birlikte Osmanlı Devleti ciddi bir demografik hareketlilikle karşı karşıya bırakıldı. Bu çerçevede Tekfurdağı sancağı, Kırım’dan gelen muhacirler için önemli bir iskân merkezi olarak ön plana çıkmaktaydı.
Göç ve iskân süreci, muhacirlerin arazi edinme, konut inşa etme ve tarımsal üretime katılma gibi temel alanlarda karşılaştıkları çeşitli zorluklar doğrultusunda şekillenmiştir. Devletin merkezi iskân politikaları, muhacirlerin akraba ve kabileleriyle birlikte yerleşme istekleriyle her zaman örtüşmedi. Bu durum, muhacirlerle devlet yetkilileri arasında zaman zaman anlaşmazlıklara neden oldu. Yerel idarenin ve halkın sınırlı ekonomik kaynaklara rağmen muhacirlere karşı gösterdiği dayanışma ve destek, muhacirlerin temel ihtiyaçlarının karşılanmasında belirleyici oldu. Ancak uzun süren barınma, iskân ve geçim sorunları, sürecin etkinliğini önemli ölçüde sınırlandırdı.
Bu çalışma, 1860-1863 yılları arasında Tekfurdağı’na yönelik göç ve iskân süreçlerini arşiv belgeleri ve birincil kaynaklar ışığında incelemekte; muhacir yerleştirme politikalarının yerel düzeydeki uygulanış biçimlerini, karşılaşılan idarî ve iktisadî güçlükleri, muhacir topluluklarının adaptasyon dinamiklerini ve devlet-muhacir-halk ilişkilerini analitik bir yaklaşımla ele almaktadır. Böylelikle, Osmanlı muhacir siyasetinin yalnızca merkezî düzenlemelerden ibaret olmayıp taşra idaresinin imkân ve sınırlarıyla, ayrıca muhacirlerin kendi sosyal ağları ve talepleriyle nasıl şekillendiği ortaya konulmaya çalışılacaktır.
Following the Crimean War, the Russian Empire’s policies of repression and forced resettlement in Crimea and the North Caucasus compelled the Muslim population of these regions to undertake mass migration, placing the Ottoman Empire under significant demographic pressure. Within this context, the Sanjak of Tekfurdağı emerged as a major settlement center for Muslim migrants arriving from Crimea.
The migration and settlement processes were shaped by numerous challenges in practices such as land allocation, housing construction, and integration into agricultural production. Tensions arose between the centralized settlement policies of the Ottoman state and the migrants’ demands for settlement based on kinship and communal ties. Despite limited economic resources, the solidarity and support provided by local administrative units and the populace played a critical role in meeting the basic needs of the migrants; however, prolonged issues related to shelter, settlement, and subsistence significantly constrained the effectiveness of the process.
This study examines the processes of migration and settlement directed toward Tekfurdağı between 1860 and 1863 in light of archival documents and primary sources. It analytically addresses the local implementation of immigrant settlement policies, the administrative and economic challenges encountered, the adaptation dynamics of migrant communities, and the relations between the state, migrants, and the local population. In doing so, the study aims to demonstrate that Ottoman migration policy was not solely shaped by central regulations, but was also formed through the capacities and limitations of provincial administration, as well as the social networks and demands of the migrants themselves.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Late Modern Ottoman History |
| Journal Section | Research Articles |
| Authors | |
| Publication Date | October 31, 2025 |
| Submission Date | May 15, 2025 |
| Acceptance Date | August 1, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 10 Issue: Vakanüvis 10. Yıl Özel Sayısı |
This work is licensed under a Creative Commons BY-NC-SA 2.0 (Attribution-Non Commercial-Share Alike).