Tokat ve Niksar, XII.-XIII. yüzyıllarda Danişmendliler ile Selçuklular döneminde önemli merkezler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bölgede bu süreçte inşa edilen yapılar gerek planları gerekse de süsleme özellikleri bakımından Türk mimarisi içinde önemli örneklerdir. Söz konusu yapılar, şüphesiz araştırmalara konu olmuş ve çeşitli vesilelerle çalışılmıştır. 2012 senesinden itibaren özellikle Tokat merkez ve Niksar’da yaptığımız çalışmalar, yapıların hem mimari hem de süsleme özellikleriyle dikkatimizi çeken bazı unsurlarını ortaya çıkarmış bulunmaktadır. Bu makalede, Tokat ve Niksar’daki alan çalışması sonucunda elde ettiğimiz veriler ışığında, Selçuklu dönemi yapılarında uygulanmış olan çini süsleme programlarıyla ilgili bulgular ve tespitler ele alınmıştır. Tokat merkezde bulunan Şeyh Meknûn Zaviyesi, zaman içinde harap duruma düştükten sonra restorasyon çalışmaları geçirmiştir. Eski kaynaklar ve resimlerden öğrendiğimiz üzere, yapının kubbeli sofa, eyvan ve türbe bölümleri zengin bir çini dekorasyonuna sahipti. Günümüze bunlardan yalnızca türbe bölümündeki çinilerden bir kısmı ulaşmıştır. Tokat Yağıbasan Medresesi’nde 2000’li yılların başında yapılan bir restorasyon çalışmasında ise güney eyvan duvarında in-situ durumunda altıgen formlu firuze renkli çiniler tespit edilmiştir. Yine Selçuklu döneminden Murad Sevdekâr Türbesi’nde çini izleri günümüze kadar ulaşmış, Sefer Paşa Türbesi’nde ise çini bulunduğuna dair bazı izler daha önceki araştırmacılar tarafından kayıt edilmiştir. Niksar’daki alan çalışmamız sırasında ise, Yağıbasan Medresesi’nin yanında, bahçe olarak düzenlenen alanda mozaik çini tekniğinde yapılmış, bir kitabeye ait olduğunu tahmin ettiğimiz bir parça dikkatimizi çekmiştir. Niksar’da bu parçayla ilgili olabilecek yapılar incelendiğinde, çini süslemelere sahip olduğu kaynaklardan bilinen Sunguriye Türbesi’ne ulaşılmaktadır. Türbenin günümüze yalnızca gömü odası ulaşmış vaziyette olup, harap durumdaki üst katı 1940’lı yıllarda yıktırılmıştır. Bu çalışmada, Sunguriye Türbesi ile ilgili yazılı ve görsel kaynaklarında yardımıyla, buradaki çini süsleme programı ve tespit edilen çini mozaik parça arasında bir bağlantı olup olamayacağı belirlenmeye çalışılacaktır.
Tokat’ta XII-XIV. yüzyıllar içinde inşa edilmiş yapılardaki verilerin ışığında, çini süslemelerin bütüncül olarak değerlendirildiği bu çalışmada herkes tarafından bilinen Gök Medrese’den başka, aynı dönemde inşa edilmiş yapılarda da, bir kısmı günümüze ulaşamamış olsa da zengin bir çini kullanımının söz konusu olduğu ortaya konmaktadır.
Tokat and Niksar, during the Danishmends and Seljuk period in XIIth-XIIIth centuries, emerges as important centers. The structures built in this period in the region are important examples in Turkish architecture both in terms of their plans and decorative features. These structures have undoubtedly been the subject of research and studied for several reasons. Since 2012, especially in Tokat center and Niksar, our works have revealed some of the elements of the buildings that attract our attention with their architectural and decorative features. In this article, findings related to tile decoration features applied in Seljuk period buildings are discussed in the light of the data obtained as a result of a field study in Tokat and Niksar. Sheikh Meknûn Zawiyah, located in the center of Tokat, underwent restoration work after becoming heavily damaged in the course of time. As we learned from previous sources, pictures and paintings, the domed sofa, iwan and tomb sections of the building had a rich tile decoration. Only some of the tiles in the tomb have survived till the present day. In a restoration work carried out in Tokat Yağıbasan Madrasah in the early 2000s, in-situ hexagonal turquoise coloured tiles were found on the southern iwan wall. Also, the traces of tiles in the tomb of Murad Sevdekar from the Seljuk period have survived to the present day. Some traces of the presence of tiles in the tomb of Sefer Pasha have been recorded by previous researchers. During our field work in Niksar, a piece of mosaic tile, found in a place organized as a garden next to Yağıbasan Madrasa, was attracted our attention. When the structures that may be related to this fragment are examined in Niksar, we found from the sources that Sunguriye Tomb has tile ornaments. Only the burial chamber of this tomb has survived, and the ruined upper floor was demolished in the 1940s. In this study, with the help of written and visual resources related to Sunguriye Tomb, it has been attempted to determine whether there is a connection between its tile decoration program and the tile mosaic piece identified here.
In the light of the data of the structures built over the XIIth-XIVth centuries in Tokat, this study evaluates tile ornaments in a holistic manner. It reveals that, in addition to well-known Gök Madrasah, there is a rich use of tiles in the buildings during the same period. Some of them, however, have not survived to the present day.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2019 |
Submission Date | April 29, 2019 |
Acceptance Date | May 28, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 51 |
The articles sent to the Journal of Waqfs with a request for publication are subject to preliminary examination by the Editorial Board and at least two academicians who are experts in their fields are sent for review. The copyright of the articles accepted to be published in the Journal of Waqfs with the referee reports and the decision of the Editorial Board is deemed to have been transferred to the General Directorate of Foundations, and a royalty fee is paid to the published articles in accordance with the relevant legislation.