Ülkemizde kalkınma yatırımları arasında yer alan akarsu havzalarında inşa edilen bazı barajlar sit alanlarını ve Taşınmaz Kültür Varlıklarını etkilediğinden, kültürel mirası koruyan ve gelecek nesillere aktaran önemli bir görevi beraberinde getirmektedir. Bu nedenle kalkınma projeleri gerçekleştirilirken kalkınma-kültürel mirasın korunması dengesinin gözetilmesi önem kazanmaktadır. Kalkınma projeleri nedeniyle tehdit altında giren kültür varlıkların kurtarılması ya da olumsuz etkilerin azaltılması için son seçenek olarak yerinde koruma, kısmı veya bütünüyle yeni bir yere nakil edilmesi gibi çalışmaların gerçekleştirmesini gerektirmektedir. Makalenin konusunun oluşturan ve Güney Anadolu Bölgesinde Siirt, Şırnak, Mardin, Diyarbakır ve Batman illerinin kimi yerleşimlerini kapsayan Ilısu Barajı ve Hidroelektrik Santralı (HES) Projesinin rezervuar alanında kalan Hasankeyf’teki kültür varlıklarının korunma ve kurtarılmasına yönelik çalışmalar bu anlamda en özel örneklerdir. İnterdisipliner uzman ekiplerle hazırlanan yönetim planı çerçevesinde, bütünleşik koruma ilkelerine dayanılarak gerçekleştirilen bu çalışmaların, benzer yok olma tehdidi ile karşılaşan kültür varlıklarının korunması/kurtarılması için yaklaşımlar ve metotlar açısından fikir vermesi hedeflenmiştir.
Yazarlar, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğüne, Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna, Bilim Komisyonu üyelerine, Hasankeyf Kazı Başkanlığına, Batman Müze Müdürlüğüne, katkı vermiş bütün bilim insanlarına, ana /alt yüklenicilik yapmış bütün firmalara, katkısı olan bütün teknik personel ve işçilere teşekkürlerini sunarlar.
Dams constructed in river basins are among our nation’s development investments, and inevitably have impacts on protected areas and Immovable Cultural Heritage, bringing with them a crucial duty to preserve cultural heritage and pass it on to future generations. Because of this, it’s critical to balance development with the preservation of cultural assets when carrying out development projects. To salvage the cultural assets threatened due to development projects or reduce the effects, conservation in place, as the last option, requires a realization of activities such as relocating them to a new location entirely or partially. The most notable examples in this regard are the projects for the preservation and recovery of cultural assets in Hasankeyf in the reservoir area of the Ilısu Dam and Hydroelectric Power Plant (HEPP) Project, and some settlements from the provinces of Siirt, Şırnak, Mardin, Diyarbakır, and Batman in the South East Anatolian Region. These studies based on the principles of integrated conservation intend to give an idea in terms of approaches and methods for the conservation/salvage of cultural assets that face comparable extinction threats within the framework of the management plan created with interdisciplinary expert teams.
Hasankeyf Cultural Heritage In-situ conservation Salvage and relocation Structural/Holistic Relocation
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2022 |
Submission Date | September 30, 2021 |
Acceptance Date | February 8, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 57 |
The articles sent to the Journal of Waqfs with a request for publication are subject to preliminary examination by the Editorial Board and at least two academicians who are experts in their fields are sent for review. The copyright of the articles accepted to be published in the Journal of Waqfs with the referee reports and the decision of the Editorial Board is deemed to have been transferred to the General Directorate of Foundations, and a royalty fee is paid to the published articles in accordance with the relevant legislation.