The third century of the hegira represents an extremely important period in terms of the formation process of Islamic sciences and the acquirement of the identity of a systematic school of fiqh madhhabs. In terms of the Zaydiyya madhhab, this century has an identity that affects the next period in terms of both political and scientific studies. Because in this period, the scholars of the madhhab like Kāsim al-Rassî (d. 246/860), Ahmad b. Isā (d. 247/861) and Yahyā b. al-Husayn (d. 298/911), who were in a leading position both in politics and in sciences such as kalām, hadith and fiqh, emerged. Kāsim al-Rassî, who was accepted as the star of the Ahl al-Bayt by Zaydî sources in the first period, was presented as the Plato of Muslims by orientalists in modern studies. The main reason why today's studies on him are mostly about the history of sects and theology, most of Rassî's works are about kalām. However, Kāsim al-Rassî is an important name in the science of fiqh and İslamic legal theory as well as in the science of kalām. According to Abī Tālib Nātik bi’l-Hakk (d. 424/1033), one of the important jurists of the Zaydiyya madhhab, Rassî was a scholar who came to the fore with his ability in fiqh issues; in order to see his ijtihād method, his skill in furû al-fiqh, his mastery in using hadiths and knowing the disagreements of scholars, ‘‘Masā’il al-Dja’far b. Muhammad and Abd Allah b. Hasan” should be consulted. Rassi's epistles named Kitab al-Nāsikh wa’l-Mansūkh, Kitab al-tahāra, Kitab al-salāt al-yevm ve al-Laylā and Kitab al-menāsik are important studies on fiqh that have survived to the present day. In addition, Mueyyed-Billah (d. 411/1021) compiled Kāsim al-Rassî’s and Yahya b. al-Husayn's views on fiqh in his work named al-Tecrîd. Kāsim al-Rassî's views on fiqh are also determinative in later fiqh books such as Tahrîr, al-Cāmi' al-Kāfi, al-Intisār and al-Azhar. In time, the emergence of a jurisprudence sect named Kāsimiyya in Zaydiyya, referring to his name, is also important in terms of revealing his position. Although Rassî's views on fiqh have been referred to a number of studies in our country, no independent study has been found that deals with his views on fiqh. However, considering both of his works on fiqh that have survived to the present day and the early works in which his views are compiled, it is obvious that Kāsim al-Rassî's views on fiqh deserve an independent works. The aim of this study is to reveal Ressî's position within the madhhabs and his perspective on fiqh in general. In this context, in the study, the period in which Ressî lived, his life and works were briefly mentioned, and then the basic views of the fiqh, especially in the field of worship, were discussed in outline.
Zaydiyya Qasim ar-Rassi Ahl al-Bayt Qasimiyye Fiqh İctihad İctihad İctihad
İslâmî ilimlerin teşekkül ve fıkıh mezheplerinin sistemli birer ekol hüviyetine kavuşma süreci açısından hicri üçüncü asır son derece önemli bir dönemi ifade eder. Zeydiyye mezhebi açısından bakıldığında bu asır hem siyasi hem de ilmi çalışmalar noktasında sonraki dönemi etkileyen bir hüviyete sahiptir. Zira bu dönemde Kâsım er-Ressî (ö. 246/860), Ahmed b. İsa (ö. 247/861) ve Yahyâ b. Hüseyin (ö. 298/911) gibi mezhebin hem siyasette hem de kelam, hadis ve fıkıh gibi ilimlerde öncü konumdaki bilginleri yetişmiştir. İlk dönem Zeydî kaynaklarınca Ehl-i beyt’in yıldızı olarak kabul edilen Kâsım er-Ressî, modern dönem çalışmalarda müsteşrikler tarafından Müslümanların Eflatun’u olarak takdim edilmektedir. Ona dair günümüzde yapılan çalışmaların daha çok mezhepler tarihi ve kelam alanında olmasının temel nedeni, Ressî’nin eserlerinin çoğunun kelamla ilgili olmasıdır: Oysaki Kâsım er-Ressî, kelâm ilminde olduğu kadar fıkıh ilminde de önemli bir isimdir. Zeydiyye mezhebinin önemli fakihlerinden biri olan Ebû Tâlib Nâtık-Bilhak’a (ö. 424/1033) göre Ressî fıkhi meselelerdeki kabiliyeti ile öne çıkmış bir alimdir; onun ictihad yöntemi, fürû-i fıkıhtaki becerisi, hadisleri kullanmadaki ve alimlerin ihtilafını bilmesindeki ustalığını görmek için, “Mesâilü Ca’fer b. Muhammed ve Abdullah b. Hasan” isimli eserlerine bakılmalıdır. Ressî’nin Kitabü’n-nâsih ve’l-mensûh, Kitabu’t-tahâre, Kitabu salati’l-yevmi ve’l-leyle ve Kitabu’l-menâsik isimli risaleleri, günümüze ulaşan fıkha dair önemli eserlerdir. Ayrıca Müeyyed-Billâh (ö. 411/1021), Kâsım er-Ressî ile Yahya b. Hüseyin’in fıkıhtaki görüşlerini et-Tecrîd isimli çalışmasında derlemiştir. Kâsım er-Ressî’nin fıkhî görüşleri Tahrîr, el-Câmi‘u’l-kâfî, el-İntisâr ve el-Ezhâr gibi sonraki dönem fıkıh kitaplarında da belirleyici mahiyettedir. Zamanla Zeydiyye içerisinde onun ismine atfen Kâsımiyye adıyla fıkhî bir ekolün ortaya çıkması da onun konumunu ortaya koyması bakımından önemlidir. Ressî’nin fıkhî görüşlerine ülkemizde farklı çalışmalarda atıfta bulunulmuşsa da fıkha dair görüşlerini ele alan müstakil bir çalışma tespit edilememiştir. Oysaki, gerek günümüze ulaşan fıkha dair eserleri gerekse görüşlerinin derlendiği erken dönem eserler dikkate alındığında Kâsım er-Ressî’nin fıkhî görüşlerinin müstakil bir çalışmayı hak ettiği aşikardır. Bu çalışmanın hedefi, Ressî’nin mezhep içindeki konumu ve fıkhî bakış açısını genel olarak ortaya koymaktır. Bu çerçevede çalışmada Ressî’nin yaşadığı döneme, hayatına ve eserlerine kısaca değinilmiş, ardından fürû-i fıkhın özellikle ibâdât alanına dair temel görüşleri ana hatları ile ele alınmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 12 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 26 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 7 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 11 Sayı: 19 |