Sanayi altyapısının güçlendirilmesi ve kurumsallaşması, üretim esnekliğinin sağlanması, nitelikli insan sermayesi ve inovasyonu teşvik eden Ar-Ge ekosisteminin oluşturulması, ihracatın katma değeri yüksek ürünlerden oluşan güçlü bir yapıya kavuşturulması hususunda teknolojik yetkinlik ve sektörel yol haritalarının belirlenmesi gelişmekte olan ülkelerin büyüme ve kalkınma stratejilerinde belirleyici olmaktadır. Ancak tüm bu hedeflerin sağlanmasında kaynak verimliliğini esas alan, çevreye duyarlı teknolojilerle desteklenmiş üretim süreçlerinin varlığıyla döngüsellik tasarımları, hem küresel ölçekte hem de başta Çin ve AB üyesi ülkeler olmak üzere gelişmiş ülkelerin ulusal politikalarında özellikle küresel iklim kriziyle mücadele çerçevesinde önemli yer tutmaktadır. Bu açıdan Cumhuriyet’in 100. yılında söz konusu dönüşüm ve ‘düşük karbonlu ekonomi modeliyle büyüme’ atılması gereken önemli adımlar arasındadır. Bu bağlamda çalışmada genişletilmiş STIRPAT modeli kullanılmaktadır. Böylelikle, modelin ana unsurları nüfus, refah ve teknolojiye; ticari açıklık, enerji tüketimi ve sanayileşme eklenerek düşük karbonlu bir ekonomi yolunda Türkiye için temel argümanların araştırılmasında daha kapsamlı bir çerçeve sunmak amaçlanmaktadır. Çalışmada 1990-2020 dönemi verileri dikkate alınmakta ve ARDL sınır testi yaklaşımı kullanılmaktadır. Bulgulara göre, uzun dönemde, kişi başı gelir, ticari açıklık ve enerji tüketiminin artması daha fazla karbon emisyonu yaratmaktadır. Ayrıca kısa dönemde oluşacak bir dengeden sapma, 1,14 yıl sonra düzelerek uzun dönem dengesine yakınsamaktadır ve uyarlanma sürecinin hızlı olduğu söylenebilmektedir.
The determination of technological competence and sectoral road maps in terms of establishing and strengthening industrial infrastructure, enhancing production flexibility, promoting qualified human capital and innovation through the creation of an R&D ecosystem, and achieving a strong structure based on high-value-added exports play significant roles for the growth and development strategies of developing countries. However, for achieving all these goals requires the presence of resource-efficient production processes supported by environmentally friendly technologies and circular designs are of quite crucial for the construction of national policies particularly for the combat against global climate change at the global scale and for the developed countries, including China and EU member states. In this regard, it is thought that the aforementioned transformation and “growth with a low-carbon economic model” are required among the steps to be taken in the 100th year of the Republic. In this context expanded STIRPAT model is employed in the study. By adding the variables such as trade openness, energy consumption and industrialization to the main variables of model, namely population, welfare and technology, a more comprehensive framework is aimed to be presented for Turkey in the attainment of a low-carbon economy. In the study, data for the 1990-2020 period is utilized and are tested with ARDL bounds test. According to the results, in the long run, an increase in per capita income, trade openness, and energy consumption leads to higher carbon emissions. Additionally, the deviation from a short-term equilibrium will improve after 1.14 years and converge to the long-term equilibrium.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Macroeconomics (Other), International Economics (Other), Sustainable Development |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | October 29, 2023 |
Submission Date | July 29, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 14 Issue: 100. Yıl Özel Sayısı |