Labour relations in the maritime industry differ from other industries due to its unique characteristics and challenges. These differences affect factors like seafarer management, labour market conditions, occupational health, job security, work accidents, and unionization. Seafarers are a disadvantaged group in terms of workplace well-being and occupational psychology. Difficulties accessing recreational areas, shorter port stays due to faster operations, and strict port state controls prevent seafarers from leaving ships during port visits. This, combined with long working hours, exacerbates stress. Changing weather conditions, storms, and the magnetic effects of ships physically and mentally affect seafarers, with issues like constant motion, vibration, and noise leading to fatigue and joint pain. These factors threaten both life and property safety at sea, potentially causing environmental disasters. On top of conventional stress sources, technology-induced stress is increasing. Maritime Industry 4.0 introduced digitalization, autonomous and semi-autonomous ships, smart technology, sustainable energy management, artificial intelligence, IoT, blockchain, and remote-control systems, increasing the stress on seafarers. To mitigate this, maritime policymakers and stakeholders must develop social policies and support systems. The purpose of the study is to highlight the importance of stress management for seafarers in the context of labour relations in the maritime industry.
Denizcilik sektöründe çalışma ilişkileri, sektörün kendine özgü yapısı ve zorlukları nedeniyle diğer endüstrilerden farklıdır. Bu farklılıklar, gemi insanı yönetimi, işgücü piyasası koşulları, iş sağlığı, iş güvenliği, iş kazaları ve sendikalaşma gibi konuları etkiler. Gemi insanları, işyeri refahı ve mesleki psikoloji açısından dezavantajlı bir gruptur. Limanlardaki operasyonların hızlanmasıyla gemilerin daha kısa süre limanda kalması, liman devleti kontrollerinin sıkı olması ve eğlence alanlarına erişim zorlukları, gemi insanlarının stresini artırmaktadır. Uzun çalışma saatleri, değişen hava koşulları, fırtınalar ve gemilerin manyetik etkisi fiziksel ve zihinsel yorgunluğa neden olurken, sürekli hareket, titreşim ve gürültü eklem ağrılarına ve yorgunluğa yol açmaktadır. Bu durum, can ve mal güvenliğini tehdit etmekte ve çevresel felaketlere yol açabilmektedir. Geleneksel stres kaynaklarına ek olarak, teknoloji kaynaklı stres de artmaktadır. Denizcilik Endüstrisi 4.0 ile dijitalleşme, otonom gemiler, yapay zeka, IoT ve uzaktan kontrol sistemleri gibi teknolojiler gemi insanlarının üzerindeki baskıyı artırmaktadır. Bu nedenle, denizcilik politika yapıcıları ve paydaşlarının sosyal politikalar geliştirmesi ve destek sistemleri oluşturması gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı, denizcilik sektöründe gemi insanlarının stres yönetiminin çalışma ilişkileri açısından önemini vurgulamaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Industrial Organisation |
Journal Section | Review Articles |
Authors | |
Early Pub Date | May 31, 2025 |
Publication Date | May 31, 2025 |
Submission Date | September 12, 2024 |
Acceptance Date | January 26, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 16 Issue: 46 |