Arundhati Roy's novel, The God of Small Things, is a complex portrayal of alienation and estrangement experienced by its characters within the socio-political milieu of postcolonial India. Roy skillfully exposes the impact of societal norms and caste divisions on personal relationships, resulting in profound emotional isolation and rupture within the family unit. This evocative narrative sheds light on the disempowerment and disenfranchisement experienced by the estranged and marginalized voices. From this point of view, considering the theories of alienation, this article analyzes the various forms of alienation and estrangement depicted in the novel and explores their underlying causes and consequences. The analysis delves into the theme of familial alienation, focusing on the forbidden love between fraternal twins Estha and Rahel, and the subsequent estrangement within their family. Furthermore, the article examines the characters' alienation from the political and cultural landscape of India. It explores how the colonial legacy, combined with the rigid social hierarchy, leads to the marginalization of certain groups and individuals, ultimately deepening their sense of estrangement. Additionally, through a close reading of the novel, this article reveals how Roy employs narrative techniques such as fragmented chronology and lyrical prose to mirror the characters' fragmented identities and fragmented society. It explores the ways in which alienation and estrangement manifest themselves in the novel, and how they are inextricably linked to broader social and historical forces.
Arundhati Roy'un romanı The God of Small Things, sömürge sonrası Hindistan'ın sosyo-politik ortamında karakterlerin deneyimlediği yabancılaşma ve uzaklaşmanın karmaşık bir tasviridir. Roy, aile biriminde derin duygusal izolasyon ve kopuşa neden olan toplumsal normların ve kast ayrımlarının kişisel ilişkilere olan etkisini ustalıkla ortaya koymaktadır. Bu etkileyici anlatı, yabancılaşmış ve marjinalleşmiş seslerin yaşadığı güçsüzlük ve seçim haklarından yoksun kalma durumunu gözler önüne sermektedir. Bu bakış açısından, yabancılaşma teorilerinden hareketle, bu makale romanda tasvir edilen çeşitli yabancılaşma ve uzaklaşma biçimlerini analiz ederek temel nedenleri ve sonuçları incelenmektedir. Analiz, kardeş ikizler Estha ve Rahel arasındaki yasak aşka ve ardından aileleri içindeki uzaklaşmaya odaklanarak ailevi yabancılaşma temasına derinlemesine inmektedir. İlaveten, karakterlerin, Hindistan'ın siyasi ve kültürel ortamından uzaklaşmasını da incelenmektedir. Sömürge mirasının katı toplumsal hiyerarşiyle birleşmesinin, belirli grupların ve bireylerin marjinalleşmesine yol açarak onların yabancılaşma duygularını derinleştirdiği gözlenmektedir. Makale ayrıca, romana yakın bir okuma yaparak, Roy'un parçalanmış kronoloji ve lirik bir anlatı gibi anlatı tekniklerini kullanarak karakterlerin parçalanmış kimliklerini ve parçalanmış toplumu yansıttığını ortaya koymaktadır. Romanın içinde yabancılaşma ve uzaklaşmanın nasıl kendini gösterdiğini ve bunların daha geniş toplumsal ve tarihsel güçlerle nasıl bağlantılı olduğunun altı çizilmektedir.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | European Language, Literature and Culture, British and Irish Language, Literature and Culture, Modernist/Postmodernist Literature, Postcolonial Literature |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2023 |
Submission Date | August 18, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 4 Issue: 2 |