Selef; sahabe, tabiîn ve tebe-i tâbiînin oluşturduğu İslâm’ın ilk neslini, Selefîlik ise selef döneminde ortaya çıkan fırkalaşmalardan uzak, bidʻat bulaşmamış söz ve düşünme biçimini benimseyenleri merkez alarak kendisini bu nesle nispet eden Müslümanları ifade eden birer kullanımdır. İmam Gazzâlî (ö. 505/1111) tarafından selefin mezhebi olarak ifade edilen, İbn Teymiyye’nin (ö. 728/1328) eserlerinde Selefiyye olarak geçen, mezhep olmaktan ziyade bir düşünme biçimi şeklinde görülen Selefîlik, tarihsel süreçte Muhammed b. Abdülvehhab (ö. 1206/1792) önderliğinde Arabistan merkezli dinî ve siyasî bir hareket olarak ortaya çıkmıştır. İlâhî olan din ile insanî olan mezhep arasındaki farkı sağlıklı değerlendiremeyen yapılarda görülen mezhebi din gibi telakki etme eğilimi, Selefî fikirleri tebliğ etme ihtiyacını doğurmuş ve başta ilim öğrenmek gibi bazı nedenlerle farklı ülkelerle gelişen ilişkiler sonucunda Selefîlik Arabistan dışına ihraç edilmeye başlamıştır. Bu faaliyetlerin bir neticesi olarak Selefîlik 1980’li yıllarda Türkiye’de de görülür hale gelmiştir. O tarihten bu zamana kadar çeşitli tezahürlerini müşahede ettiğimiz ülkemiz selefîleri, başlangıçta birkaç grup iken zamanla farklı meselelerdeki görüş ayrılıkları sebebiyle yaşanan kopmalar ve yurt dışından gelen bazı şahıslar sayesinde yeni oluşumlar meydana getirmiştir. Bunlardan biri de daha çok Ziyaeddin el-Kudsi takma ismini kullanan, Cemil Awwad adlı kişinin liderlik ettiği Hakka Davet cemaatidir. Cemaatin lideri, Filistin asıllı olan ve Ürdün’de doğup büyüyen Cemil Awwad, 1980’li yıllarda tıp eğitimi için geldiği Türkiye’de sadece sağlık alanı ile ilgilenmekle yetinmemiş, sahip olduğu selefî fikirler etrafında önce İstanbul’da ve Marmara bölgesinde yapılanmaya gitmiş, ardından Anadolu’nun çeşitli şehirlerinde sempatizan kazanmıştır. 1990’lı yılların sonunda Türkiye’de değişen konjonktür sebebiyle faaliyet alanı daralan Awwad yaklaşık yirmi senelik faaliyetinin ardından yurtdışına çıkmış ancak takipçileri onun açtığı yolda yürümeye devam etmiştir/etmektedir. Günümüzde Hak Yayınları adı altında varlığını sürdüren bir yayınevi mevcut olup, Awwad’ın düşüncelerini yaygınlaştırmak üzere yayın hayatına devam etmektedir. Yayınevi tarafından okuyucuya arz edilen farklı yazarlara ait onlarca eser bulunmakta, bu yazarların kim olduğuna dair açık bir veri bulunmamaktadır. Ayrıca çok aktif olarak kullanılmasa da bir internet sitesi ile davet çalışmaları sürdürülmekte, yayınevi tarafından basılan lidere ait eserlerin içeriği bu site üzerinden taraftarlarına ve kamuoyuna açılmaktadır. Hak Yayınlarınca çıkarılan eserlerde selefî bir düşünce sistematiğine sahip olduğu rahatlıkla anlaşılan Awwad, İbn Teymiyye’nin yaptığı tevhid tarifini esas alarak yaptığı iman tanımında tağutu reddetmeyi imanın ilk şartı saymaktadır. Awwad, siyasal konulara dair fikirler açıklamakta, demokratik bir ülkede siyasî parti kurmayı caiz gören, bunun dinin ve dindarların menfaatine olacağı düşüncesinde olan kimseyi ya kelime-i tevhid konusunda cahil ya da İslâm’ı yıkmak, Müslümanları uyutmak ve tağutun hâkimiyetini güçlendirmek şeklinde değerlendirmektedir. Awwad, hayatta her meselede hüküm Allah’ındır düşüncesi ile şirkin kapsamını tekfirci bir bakış açısı ile genişletmektedir. Araştırmamızda, daha evvel hakkında bir çalışma yapılmamış olan Awwad’ın düşüncelerini ve ulaşabildiğimiz kadarıyla Hakka Davet cemaatini yayın etiği ilkelerine riayet ederek belirginleştirmeye çalıştık.
Salaf; the Prophet's companions refer to the first generation of Islam, which was formed by the tabi'un and the tabe-i tabi'un. Salafism, on the other hand, expresses the understanding of religion that is far from the discussions that emerged in this period. And it is a usage that expresses the Muslims who relate themselves to this generation. It was started to be used by Abu Hamid al-Ghazali (d. 505/1111). It is found as Salafiyya in the works of Ibn Taymiyya (d. 728/1328). It emerged as a religious and political movement based in Arabia under the leadership of Muhammed bin Abdul Wahhab (d. 1206/1792). It has passed through various phases in the historical process. It has become the official sect of Saudi Arabia. Religion is divine, Sect is human. In structures that cannot evaluate this situation properly, religion and sect are intertwined. Attempts to convey Salafist ideas emerged from here. Salafism began to be exported out of Arabia as a result of developing relations with different countries for some reasons such as learning science. As a result of these activities, Salafism was also seen in Turkiye in the 1980s. Various Salafist structures have emerged in Turkiye. While their numbers were few in the beginning, there were different divisions over time. It has created new formations thanks to some individuals coming from abroad. One of these is the Invitation to Hakka Community led by Cemil Awwad, using the pseudonym Ziyaeddin al-Kudsi. The leader of the community, Cemil Awwad, who is of Palestinian origin and was born and raised in Jordan, came to Turkiye for medical education in the 1980s. It started to be structured around Salafi ideas, first in Istanbul and the Marmara region. It has also spread to other cities. At the end of the 1990s, the conjuncture in Turkiye changed. Awwad went abroad after nearly twenty years of activity. His followers continue to walk the path he opened. Today, there is a publishing house under the name of Hak Publishing. He continues to broadcast to disseminate the thoughts of Awwad. Invitation work continues with a website. Awwad, in his definition of faith based on Ibn Taymiyya's description of tawhid, considers rejecting taghut as the first condition of faith. It also explains ideas on political issues. In our study, we tried to clarify Awwad's thoughts within the framework of the works published by Hak Publishing, by complying with the principles of publication ethics.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 25, 2022 |
Submission Date | October 26, 2022 |
Acceptance Date | December 14, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |
Yakın Doğu Üniversitesi İslam Tetkikleri Merkezi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.