“Kitab-ı Mukaddes ve Kur’an’a Göre İnsan” konulu makalemizde Hıristiyanlık ve İslam’ın “insan anlayışlarını” temel ya da kutsal kaynakları temelinde sunmaya çalıştık. Kitab-ı Mukaddes, dolaysıyla Hıristiyanlık “ sürekli geçiş, dönüşüm, oluşum, değişim, başkalaşım, yeniden oluşum ve evrim evreleri yaşayan karakterinde bir “insan” kabul etmektedir. Kökeni insandan başka varlık ya da hayvan olan insan türü, geçirdiği evrimler sonucunda “akıllı-düşünen insan” olmuştur. Bu insan, üstelik temiz bir yaratılışta var olmamıştır, asli günahlı günahkâr olarak bu dünyaya gelmiştir. Kur’an’ın insan anlayışı basit ve doğaldır. O’na göre, insan topraktan yaratılmıştır, taptaze bir Yaratılışta doğmuştur, kökü insandır-beşerdir; bir başka varlıktan-canlıdan insan varlığına dönüşmemiştir. Yalnızca kendinden sorumludur, başkasının günahını yüklenmemiştir. İlk insan Âdem’dir; insanlar da Adem’in ve Havva’nın evladıdır. İnsan, Allah’tan sonra, en yüce ve değerli varlıktır. Hıristiyanlık ve İslam’ın insanla ilgili anlayış ve yaklaşımlarını Kitab-ı Mukaddes ve Kur’an’dan alıntıladığımız ayetlerle temellendirdik. Kutsal kaynaklı delillere dayalı görüş ve açıklamaları gerektiğinde yorumlamayı ve karşılaştırmayı da unutmadık.
Dans cet article, nous avons essayé d'étudier les différentes conceptions philosophiques et religieuses concernant l'homme et sa nature, son origine et sa création dans la Bible et dans le Coran. L'homme est la source de toute chose et de tout. Il est grand parmi tous ceux qui vivent dans le monde. L'homme les dirige et les sert pour son bien et pour faire respecter son esclavage et ses devoirs envers le créateur. Par conséquent, il est grand et excellent parmi tous ceux qui sont créés. L'homme n'est pas créé sans but; au contraire, il a été créé pour servir Dieu et pour connaître son entourage et pour connaître son entourage et les mondes des êtres vivants. Les religions, les courants philosophiques, les systèmes de pensée et les penseurs accordent une grande importance à la question de l'existence. Dans les temps les plus reculés, les anciens penseurs grecs Plotin, Aristote et ainsi de suite, des philosophes musulmans tels que Farabi, Avicenne et Averroès ont discuté du sujet de l'être sous tous ses aspects. Les philosophes ont généralement admis la distinction entre l'être et le corps. De même, ils divisent l'actif en parties possibles, obligatoires et impossibles. Le facteur le plus important pour ne pas être un thème très important est de prouver l'existence de Dieu. En fait, lorsqu'il travaille sur l'être farabi, il dit que son but est que Dieu est l'être obligatoire. Pour atteindre cet objectif, il essaie de rapprocher et de réconcilier la philosophie grecque et la pensée islamique.
In this article, we have tried to study the different philosophised and the different religious conceptions concerning the homme and his nature, his origin and his creation in the Bible and in the Coran. The homme is the source of very thing and everything. He is large of the everyone in the world of livings things. The homme directs and serves them for his good and to enforce his slavery and his duties toward the creator. Therefore, he is being great and excellent among all being created. The homme is not created aimlessly; on the contrary it was created to serve God and to know each other his entourage and to get to know those around him and the worlds of living beings. Religions, philosophical currents, thought systems and thinkers gave great importance to the question of existence. In the earliest times, the ancient Greek thinkers Plotin, Aristotle and so on, Muslim philosophers such as Farabi, Avicenna and Averroes discussed the subject of being in all aspects. The philosophers generally accepted distinction between being and body. Likewise, they divide the asset into possible, compulsory and impossible parts. The most important factor of not being very important theme is to prove the existence of God. In fact, when working on Farabi being, he says that his aim is God is obligatory being. In order to realize this aim, he tries to bring Greek philosophy and Islam thought closer and reconcile.
Primary Language | French |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 25, 2020 |
Submission Date | August 27, 2020 |
Acceptance Date | October 23, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 |
Yakın Doğu Üniversitesi İslam Tetkikleri Merkezi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.