Fichte’nin Bilim Öğretisi (Wissenschaftslehre) eseri, kendi felsefi dizgesinin temellerini oluşturur. Bu eserde ‘Fichte Felsefesi’ terkibinin literatürde bir nevi karşılığı haline gelmiş ‘eylem felsefesinin’ ana hatlarını görmek mümkündür. Felsefesini yaşamıyla özdeş kılan Fichte için tüm felsefi serüven, Ben’in eyleme/vazetme ile oluşturacağı momentleri tamamlamaktır. Nitekim Fichte’nin yaşamında sürekli olarak bir eylem halinde olduğunu görebiliriz. İşte böylesi bir yaşam serüveni içerisinde varlığa gelen Bilim Öğretisi (Wissenschaftslehre), bizlere insan(lığ)ın tüm yapıp etmelerinin nihai bir telosu olduğunu imleyecektir. Bilim Öğretisi, müstakil olan bilimlerin ilkelerini vazetmekle görevlidir. Fichte’ye göre her bilimin ilkelerini alacağı başka bir bilimin varlığı zorunlu bir gereksinimdir. Çünkü bilimler kendi ilkelerini kendileri üretemezler. Böylesi bir uğraş tikel alanı incelemesine dahil etmeyen başka bir bilimin konusu olmalıdır. Bu ilkeleri diğer bilimlere vazetmekle görevli olan bilim, ‘Bilim Öğretisi (Wissenschaftslehre)’dir. Ayrıca Wissenschaftslehre’nin kendisi de müstakil bir bilimdir. Buna göre nasıl ki Bilim Öğretisinin (Wissenschaftslehre) vazettiği ilkelerle kendi bilim anlayışını inşa eden diğer bilimlerin müstakil olmaklığı söz konusuysa ve her birisinin kendi içerisinde mevzu ve mes’eleleri bulunuyorsa, Bilim Öğretisi’nin de diğer bilimlerden ayrı ve bağımsız bir yapısı söz konusudur. Nitekim diğer bilimler gibi bu bilim alanının da incelediği bir nesnesi vardır ki bu nesnenin kendisi insandır. Bilim Öğretisi, insanın kendi refleksiyon yetisinin farkına varma sürecinden önce yanlış sanılarla (duyusal pekin) oluşturduğu diyalektik sürecin hazırlığını takip edip ardından yine öznenin refleksiyon yetisinin farkına varmasını diyalektik momentlerin başlangıcı olarak kabul eder. Özne bu aşamada henüz gerçek olmayan bir memnuniyet hali içindedir. Bu aşamalardan sonra farkındalığın (refleksiyon yetisini) elde edildiği yepyeni bir Ego’nun ve daha sonraki momentlerin takibi yapılır. Bilim Öğretisinin temel sorusuysa Ben’in bir şeyi nasıl bilebildiği, hangi süreçlerden geçerek bu bilme ediminin gerçekleşeceğinin analizini yapmaktır. Bu anlamıyla Bilim Öğretisi, insanın bilgiye muhakemesini ve süreçlerinin takibini yapmayı konu edinmiştir. Böylece Fichte bir nevi insanlığın felsefi antropolojisini gözler önüne sermektir. Fichte’ye göre geçmişteki yapıp etme(ler) öznenin bireysel varoluşundan soyutlanamaz. Çünkü her bir özne adeta Mutlak Ben’in yeryüzündeki yürüyüşünü temsil eder. Özellikle Bilim Öğretisinin 1810 yılındaki revizyonu ve Çağımızın Temel Karakteristikleri başlıklı metinler, tarihsel yapıp-etmelere ayrı bir anlam yüklemektedir. Ancak unutulmaması gerekir ki Fichte’nin yaşadığı dönemde insanlığın felsefi mirası büyük düşünce krizlerin eşiğinde bulunmaktaydı. Böylesi sancılı bir sürecin ürünü olan Bilim Öğretisi, kendisinden önceki felsefi mirasları bazı yönleriyle tevarüs etmiştir. Özellikle insanın yapıp etmelerini nihai bir telos bağlamında değerlendirmek, Bilim Öğretisinin başlıca gayeleri arasındadır. Böylesi bir görevi edinen Bilim Öğretisinin üzerine yükseldiği felsefi mirası ve yine Wissenschaftslehre’nin kurulumunu takip etmek, Bilim Öğretisinin üzerine aldığı tüm ödevleri anlamayı kuvvetlendirecektir. Bu araştırmanın gözeteceği hedeflerden bir tanesi de Fichte’nin kendisinden sonra gelen ve birbirlerinden farklı şekillerde -Tarih Felsefesi ve sistematiği açısından- ayrıntılı dizge oluşturan, aynı zamanda Felsefe Tarihinin adeta yeni bir eşiği kabul edilen Schelling ve Hegel’in Fichte’den hangi yönlerden etkilendiğini anlamaktır. Kısaca bu çalışmada Bilim Öğretisinin üzerine yükseldiği felsefe gelenekleri, başlangıç ilkeleri, diyalektik momentler ve nihayette görülecek olan özgürlüğün betimsel takibi yapılacaktır.
Fichte’s Science of Knowledge (Wissenschaftslehre) creates the basis of his own philosophical system. In this work, it is possible to see the main lines of the "philosophy of action", which has become a kind of equivalent of the "Fichte Philosophy" in the literature. For Fichte, who identifies his philosophy with his own life, a whole philosophical adventure is to complete the moments which the Ego will create with action/posit. As a matter of fact, we can easily see that Fichte was constantly in action in his life. The Science of Knowledge (Wissenschaftslehre), which came into existence in such an adventure of life, will show that all the actions of humanity have a final telos. Science of Knowledge is tasked with positing the principles of the independent sciences. Because, according to Fichte, another science from which each science will take its principles is almost compulsory. Since sciences cannot produce their own principles, such an occupation is the subject of another science that has not made the particular field an occupation. The science tasked with positing these principles to other sciences is the 'Science of Knowledge (Wissenschaftslehre)'. Also, the Wissenschaftslehre itself is an independent science. Just as the other sciences that construct their own understanding of science with the principles laid down by the Science of Knowledge (Wissenschaftslehre) are independent and have issues and issues within themselves. As a matter of fact, this field of science, like other sciences, has an object that it examines, which is human. Science of Knowledge shows that as a starting point, following the preparation process that a person creates with false assumptions (sense certainty) before becoming aware of his own reflection ability, and then becoming aware of his own reflection ability. At this stage, the subject is in a state of contentment that is not yet real. After these stages, a follow-up of the Ego process, in which this awareness (reflection ability) is achieved, and afterwards, is carried out in the Science of Knowledge. The basic question of the Science of Knowledge is to describe how the ego can know something, and through which processes this act of knowing takes place In this sense, Science of Knowledge is concerned with following human reasoning and processes regarding knowledge. In this way, what is done is to reveal a philosophical anthropology of humanity. No action in the past can be snatch off the individual existence of the subject. Because each subject is the Absolute Ego who walking around the world. Especially the revision of the Science of Knowledge in 1810 and the text titled Basic Characteristics of Our Age give a different meaning to historical actions However, it should not be forgotten that the philosophical heritage of humanity is on the verge of great crisis of thought, especially in the period when Fichte lived. Science of Knowledge, which is the product of such a painful process, inherited some philosophical legacies before it in some aspects. It is among the main aims of Science of Knowledge, especially to evaluate the actions of human beings in the context of a final telos. Following the philosophical legacy and establishment upon which the Science of Knowledge, which has acquired such a task, is built, will strengthen the understanding of all the assignments that the Science of Knowledge has undertaken. However, one of the objectives of this research is to understand how Schelling and Hegel, who came after Fichte and created a new threshold in the literature in different ways with their History and Systematic Philosophies, were influenced by Fichte. Shortly in this study, the philosophical traditions, the initial principles, the dialectical moments and the freedom that will be seen at the end will be followed depictly.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | December 25, 2022 |
Publication Date | December 25, 2022 |
Submission Date | May 15, 2022 |
Acceptance Date | November 23, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 8 Issue: 2 |
Journal of Near East University Faculty of Theology is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).