Amaç: Bu araştırma, COVID-19 pandemisinde ağır çalışma koşulları ve yoğun stres altında çalışan yoğun bakım hemşirelerinde merhamet yorgunluğu düzeyini belirlemek amacıyla yürütüldü.
Yöntem: Kesitsel ve tanımlayıcı tipteki bu araştırma, pandemi döneminde İstanbul’da bir Pandemi Hastanesinin Erişkin Anestezi Yoğun Bakım Ünitelerinde, 01.02.2021–01.03.2021 tarihleri arasında çalışan 363 yoğun bakım hemşiresinin tamamının gönüllü katılımıyla ile gerçekleştirildi. Örneklem seçimine gidilmedi. Veriler, araştırmacılar tarafından hazırlanan 5 soruluk kişisel bilgiler ile 13 maddeden oluşan Merhamet Yorgunluğu – Kısa Ölçek (MY-KÖ) formu kullanılarak toplandı. Toplanan verilerin SPSS 25.0 (Statistical Packages for the Social Sciences) istatistik paket programı kullanılarak analizi yapıldı. Merhamet yorgunluğu kısa ölçek alt boyutlarından ikincil travma, mesleki tükenmişlik ve toplam skorun Shapiro-Wilk Testi ile normal dağılım göstermediği saptandı (p<0,05). Bu nedenle tüm analizler non-parametrik yöntemlerle ile yapıldı. Ortalamaların karşılaştırılmasında Mann-Whitney ve Kruskal-Wallis Test; değişkenler arasındaki ilişkiyi saptamak için Spearman's rho Correlation kullanıldı.
Bulgular: Araştırmaya katılan 363 hemşirenin 286’sı kadın (%78,8), 268’i (%73,8) 18-25 yaş aralığında, 279’u (%76,9) lisans mezunu, 265’inin (%73) mesleki deneyimi 0-1 yıl arasında ve 103’ü (%28,4) Covid-19 pozitif tanısı almıştır. Merhamet yorgunluğu kısa ölçek puan ortalaması 65,01±25,56 olarak saptandı. Sosyodemografik veriler ile merhamet yorgunluğu puanı ve alt boyutların puanları karşılaştırıldığında anlamlı bir fark görülmedi. Covid-19 virüsü ile enfekte olup hastalığı geçiren hemşireler ile geçirmeyenler arasında merhamet yorgunluğu kısa ölçek alt boyutlarından ikincil travma, mesleki tükenmişlik ve toplam puan ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu. Merhamet yorgunluğu kısa ölçek alt boyutlarından ikincil travma puanı (p=0,0199), mesleki tükenmişlik puanı (p=0,0482) ve toplam puan (p=0,0264) ortalamaları Covid-19 geçiren hemşirelerde daha yüksektir.
Sonuç: Çoğunluğu genç, yeni mezun ve yoğun bakım ünitesinde sadece 0-1 yıllık deneyimi olan hemşirelerde, Covid-19 virüsü ile enfekte olup hastalığı geçirenlerin merhamet yorgunluğu daha yüksek bulundu. Hemşirelik hizmetlerinin bakım kalitesinin düşmemesi, kişilerin mesleğin ilk yıllarında iken kendilerini yetersiz hissetmemesi ve meslekten ayrılma ile sonuçlanmaması açısından hastane yönetimi tarafından bu konuya ilişkin önlemler alınması, tüm hemşireler ile bu riskli durum hakkında motivasyonel görüşmeler yapılması ve hizmet içi eğitimlerle bireylerin desteklenmesi önerilmektedir.
-
-
Pandemi döneminin tüm zorluklarına rağmen canla başla çalışan tüm yoğun bakım hemşirelerine teşekkür ederiz.
Objective: This research was conducted to determine the level of compassion fatigue in intensive care nurses working under severe working conditions and intense stress in the COVID-19 pandemic.
Method: The cross-sectional and descriptive study was carried out with the voluntary participation of all 363 intensive care nurses working between 01.02.2021-01.03.2021 in Adult Anesthesia Intensive Care Units of a Pandemic Hospital in Istanbul during the pandemic period. Sample selection was not made. The data were collected using the Compassion Fatigue - Short Scale (MY-CD) form consisting of 13 items and 5-question personal information prepared by the researchers. The collected data were analyzed using the SPSS 25.0 (Statistical Packages for the Social Sciences) statistical package program. Compassion fatigue short scale sub-dimensions of secondary trauma, occupational burnout and total score were not found to show normal distribution by Shapiro-Wilk Test (p <0.05). For this reason, all analyzes were made with non-parametric methods. Mann-Whitney and Kruskal-Wallis Tests were used for comparing the means; Spearman's rho Correlation was used to determine the relationship between variables.
Results: Of the 363 nurses participating in the study, 286 were female (78.8%), 268 (73.8%) were in the 18-25 age range, 279 (76.9%) were undergraduate, 265 (73%) were) between 0-1 years of professional experience, and 103 (28.4%) were diagnosed with Covid-19 positive. Compassion fatigue short scale mean score was determined as 65.01 ± 25.56. When sociodemographic data were compared with the compassion fatigue score and the scores of the sub-dimensions, no significant difference was found. A statistically significant difference was found between the nurses infected with the Covid-19 virus and those who did not have the disease, between the compassion fatigue short scale sub-dimensions of secondary trauma, occupational burnout and total score averages. Secondary trauma score (p= 0.0199), occupational burnout score (p= 0.0482) and total score (p= 0.0264), which are among the compassion fatigue short scale sub-dimensions, are higher in nurses with Covid-19.
Conclusion: The compassion fatigue of those who were infected with the Covid-19 virus and had the disease was found to be higher in nurses, most of whom were young, newly graduates and who had only 0-1 years of experience in the intensive care unit. In order not to decrease the quality of nursing care, not to feel inadequate in the first years of the profession, and not to leave the profession, it is recommended by the hospital management to take measures on this issue, to make motivational interviews with all nurses about this risky situation and to support individuals with in-service training.
-
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hemşirelik |
Bölüm | ARAŞTIRMA |
Yazarlar | |
Proje Numarası | - |
Yayımlanma Tarihi | 28 Ağustos 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 25 Sayı: 2 |
Bu derginin içeriği Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı kapsamında lisanslanmıştır.