Bu makalede, 1970’lerde etkili olan feminist sanatın öncü kadın sanatçılarından Miriam Schapiro başta olmak üzere,
1990’lardan İngiliz kadın sanatçı Tracey Emin ve Amerikalı kadın sanatçı Andrea Dezsö’nun nakış işi çalışmaları
incelenecektir. Miriam Schapiro’yla başlayan kadın domestisitesinin ürünlerinin ‘yüksek sanat’ kavramına dönüştürülme
çabasıyla, 1970’lerin feminizm dalgası içersinde kadınlar arasında ortak çalışmalara dönüşmüş (famaj) kadın
kimliğinin ve kadın sanatının bastırılmışlıktan kurtarılarak, ön plana çıkartılması amaçlanmıştır. Tracey Emin’in ise
malzeme açısından benzer nakış işi çalışmaları söz konusu olup, kendini feminist sanatçı olarak değerlendirmese de
aynı minval üzerinden ‘kadın kimliği’ ve ‘kadınlık durumları’ üzerine çalışmalar gerçekleştirmektedir. Yaklaşımı
daha sert ve agresif olarak nitelendirilse de ‘kadınlara yönelik şiddet’, kadınlık travmaları ve annelik kavramına
kişisel tarihi bağlamında göndermeler yapan sanatçının bazı çalışmaları ele alınacaktır Üçüncü örnek olarak da,
feminist sanatçı Andrea Dezsö’nün Annemden Dersler, Annem Dedi Ki adlı nakış işi çalışması analiz edilecektir.
Bu çalışmalarda, sanatçı, annesinin kadın kimliğini değersizleştiren ve bastıran geleneksel, ataerkil sistemi sözel kültür
aracılığıyla kendisine bir dizi tavsiye bağlamında aktarımını, hicivli bir üslupla yansıtmakta ve eleştirmektedir.
Sonuç olarak, kendilerini feminist olarak tanımlasalar da tanımlamasalar da, bu üç sanatçının kullandığı malzeme
ve anlayış açısından taşıdıkları benzerlik ve farklılıklar ele alınarak, kadın kimliğinin ve toplumsal cinsiyetin çalışmalarına
olan etkisi irdelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2010 |
Gönderilme Tarihi | 16 Ocak 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Sayı: 4 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.