Bio-teknolojik yöntemler medeniyetin gelişiminde etken ve belirleyici olmuşlardır. Tohum ıslahı, mayalama, aşılama ve benzeri doğal tekniklerin yerini günümüzde laboratuvar ortamında geliştirilen ve canlı dokunun yetiştirildiği, yapılandırıldığı veya manipüle edildiği sentetik teknikler almaktadır. Bio-teknoloji ana başlığı altında yer alan moleküler biyoloji, nanoteknoloji, genetik mühendisliği ile transjenik ve benzeri çalışmalar tekil organizmanın yapısal düzenlenmesi veya yetiştirilmesinden başlayarak toplumsal sistemin tümel varlığının belirlenmesine açılan geniş bir spektrumda işlerler. Benzer şekilde ‘Bio-konstrüksiyon’ kavramının kapsamı da canlı dokunun işlenmesi veya yetiştirilmesinden başlayarak gezegenimize ait tüm canlılığın yapısal dönüşümüne kadar uzanır. Bu bağlamda Bio-konstrüktif sanat da yapısal manipülasyona tabi olan canlılığın ete kemiğe bürünen gerçekliği olarak makalede irdelenmekte ve anlamlandırılmaktadır. Bio-konstrüktif sanat bir medyum olarak bio-teknolojilerin kullanıldığı sembolik anlatılardan ziyade canlı dokunun gerçek anlamı ile yaratıldığı, işlendiği, genetik yapısı ile oynandığı uygulamalar ve performanslar olmaktadır. Hümanist, toplumsal yerleşik sistemlerin bio-teknolojik müdahaleler ile başkalaşması, diğer bir deyişle ‘bios’ ve ‘zoe’ ayrımının gün geçtikçe zorlaşması, insansonrası durumun gerçekliğini söz konusu eder. Makale seçili çalışmalar üzerinden bio-konstrüktif sanat edimini tanımlarken, insansonrası durumun niteliği ve bio-konstrüksiyon ile ilişkisi hakkında geliştirilen yaklaşımları da çözümler.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Fine Arts |
Journal Section | Araştırma Makaleler |
Authors | |
Publication Date | January 29, 2024 |
Submission Date | December 24, 2022 |
Acceptance Date | June 9, 2023 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 31 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.