XIV. yüzyıl başlarında Batı Anadolu kıyılarında iki Menderes Nehri arasında kalan havzayı fethederek buraya Müslüman Türk kültürünün taşınmasını sağlayan Aydınoğulları yüz elli yıla yakın bir süre bu coğrafyanın sahibi olmuşlar, bu coğrafyaya pek çok eser bırakan Aydınoğulları 1426’da II. Murad devrinde kati surette Osmanlı hakimiyetine girerek siyasi faaliyetleri sonlanmıştı. Moğol istilası akabinde Anadolu’nun batı uclarına gelerek buraları yurt tutan Türkmen beylerinin dinî anlayışları akademik çevrelerde uzun yıllardır süren bir tartışma konusudur. Selçuklu’nun merkezi ve şehirli unsurlarından olmayan bu Türkmen zümrelerin kitabî bir İslam anlayışına da sahip olmadıkları terminolojik ifadesi ile heterodoks bir dini anlayışa sahip olduğu iddiası dile getirilmektedir. Bu çalışmada durumun gerçekten de böyle olup olmadığı sorusuna Aydınoğulları Beyliği üzerinden cevap aranmaya çalışılacaktır
Aydınoğulları, who brought Islam and Turco-Islam identity to the western Anatolia at the beginning of the 14th century, had been the only sovereign on the land nearly for 150 years. Within this period, they built their own civilization and at the end their sovereignty was brought to an end in 1426 by the Ottomans under the reign of Murad II. The religious understanding of the Turcoman beys, who made the western Anatolia their new homeland just after the Mongolian invasion, has so far been widely argued among the historians. It has also been claimed that these Turcoman differently had a heterodox Islamic view from the Seljuks of the cities and rural areas. In this work, this claim will be examined by looking the period in context of Aydınoğulları
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | May 21, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 12 Issue: 24 |