Yirminci yüzyıl hem savaşlar dolayısıyla yıkımların
hem de sanat alanının geçmişle bağlarını kopardığı yüzyıldır. Dolayısıyla
toplumlar ve sanat alanı için yaşanılan bu büyük yıkımlardan sonra, bir yandan
hayatı ve sanatı yeniden inşa etme bir yandan da aralarındaki mesafeyi kapatma
süreci söz konusudur.
Genel hatları ile ele alındığında; tasarım
düşüncesinin sağlam bir yer edindiği, sanatçıların daha içsel ve tepkisel bir
tutum takındığı, sanat alanında birçok kırılmanın yaşandığı ve sanat algısının
değiştiği görülmektedir.
Bu çalışmada, Birinci Dünya Savaşından sonra sanat
alanında yaşanılan değişim, Duchamp’ ın hazır –nesneleri ve söylemleri
üzerinden “sanat olmamak” iddiası, seramik sanatının zanaat –sanat –endüstri
üçgeninde geçirdiği süreç ele alınırken, diğer yandan tüm bu akış içerisinde
gerek tasarım düşüncesi gerekse sanat algısı açısından bakıldığında, “sanat
olmak” ya da “sanat olmamak” noktasında
sanat disiplinlerinin genel tutumu ve seramik sanatına bakışın belli
kalıplardan kurtulup kurtulamadığı irdelenmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 5 Sayı: 2 |
Etik kurul onayı belgesi yüklenmesi zorunludur. Taranan indexler: DRJI, ResearchBib, Google Scholar, BASE (Bielefeld Academic Search Engine), Electronic Journals Library, JournalSeek, Academic Keys, Scientific Indexing Services, SOBIAD