Bu makale, itibarın Aydınlanma Çağı'ndan çağdaş dijital çağa dönüşümünü incelemekte ve post-modernizm ile post-hakikat çağının hem kişisel hem de kurumsal itibarın inşası, sürdürülmesi ve yıkılmasını nasıl temelden değiştirdiğini analiz etmektedir. Foucault'nun soy-kütüksel yöntemini kullanarak, çalışma itibarın tarihsel gelişiminde doğrusallık gösteren kavramları izlemekte ve bir sonraki aşamada alabileceği karakteri öngörmektedir.
Bu doğrusallık, Aydınlanma'nın geleneksel akıl yürütme ve güven temelli itibar sistemleriyle başlar, Modernizmde kapı bekçileri tarafından aracılık edilen kurumsallaşmış sistemlere dönüşür, Post-modernizmin parçalanmış, durumsal gerçeklikleri içinde yeniden şekillenir ve son olarak Post-Hakikat çağında iptal kültürü, performatif aktivizm ve dijital boykotların yeni sosyal yargı mekanizmalarında kendini gösterir.
Hız, yargı, bağlam, biçim ve fail boyutlarında doğrusal bir yörünge haritalanır ve bu temelde araştırma, yaklaşan yapay zeka çağında itibarın alabileceği yapıyı öngörür. İnsan algısı, değerlendirmesi ve kontrolünün sınırlarını aşan bu yeni itibar fenomeninin "biliş sonrası" olarak adlandırılabileceğini önerir.
Son olarak, çalışma dijital teknolojilerin itibar yönetimini demokratikleştirirken yeni kırılganlıklar yarattığını gösterir: bağlam çöküşü, kalıcı dijital bellek ve kitle dinamikleri, on yıllarca biriken güveni anında baltalayabilir.
hakikat sonrası çağ itibar iptal kültürü performatif aktivizm hiper gerçeklik
This article examines the transformation of reputation from the Age of Enlightenment to the contemporary digital age and analyzes how post-modernism and the post-truth era have fundamentally changed the construction, maintenance, and destruction of both personal and institutional reputation. Using Foucault's genealogical method, the study traces concepts that show linearity in the historical development of reputation and predicts the character it may assume in the next stage.
This linearity begins with the traditional reasoning- and trust-based reputation systems of the Enlightenment, evolves into institutionalized systems mediated by gatekeepers in Modernism, is reshaped within the fragmented, situational realities of post-modernism, and finally manifests in the new social judgment mechanisms of cancel culture, performative activism, and digital boycotts during the post-truth era.
A linear trajectory is mapped across the dimensions of speed, judgment, context, form, and agency, and on that basis the research anticipates the structure reputation may take in the forthcoming AI age. It proposes that this emerging reputation phenomenon—moving beyond the limits of human perception, evaluation, and control—may be labelled "post-cognition."
Finally, the study shows that while digital technologies democratize reputation management, they also create new vulnerabilities: context collapse, permanent digital memory, and crowd dynamics can instantly undermine decades of accumulated trust. This underscores the need for new frameworks to understand reputation in an era where truth has become subjective and contested.
post-truth era reputation cancel culture performative activizm hyper-reality
| Birincil Dil | İngilizce |
|---|---|
| Konular | Bütünleşik Pazarlama İletişimi, Pazarlama İletişimi |
| Bölüm | Araştırma Makalesi |
| Yazarlar | |
| Yayımlanma Tarihi | 19 Ağustos 2025 |
| Gönderilme Tarihi | 14 Temmuz 2025 |
| Kabul Tarihi | 15 Temmuz 2025 |
| Yayımlandığı Sayı | Yıl 2025 Cilt: 11 Sayı: 18 |