Romanticism is an emphasis on the continuous nature of mankind since its
existence, rather than a movement in fact, it is a way of perceiving certain
beings, subjects and situations. Just like many movements, romanticism has
turned into a strong emphasis since the 1800s, become as an –izm. The movement
developed individually and socially as well, has developed in France and
pervaded in Europe and Turkish literature in a short time and influenced many
artists. One of the strongest paths of individual romanticism is nature;
besides its being a space that enables the living beings to live by its
changing, developing, transforming feature; with the mysterious and impressive
temperament, takes place in philosophy, science and various branches of art for
ages.
Tanzimat (Reform) romantics, takes the nature as an
existence which is vivid, remedial and a reflection of God. Namık Kemal, who is
an important name of Turkish literature in Tanzimat period and also a strong
representative of the movement, has approached the nature with romantic
perception as well. By focusing on the relationship between human and nature,
he expresses the nature in his works as alive, dynamic, and in motion. At his
first novel İntibah, with his perception comes from tradition, sees the
nature wontedly but with the long description of spaces he makes, adumbrates
that he tries to add a new lease to the literature. At this second novel Cezmi,
set the descriptions in motion and narrates with linking to the physiology of
the persons and brings them far from being a décor, places them into the novel.
In this study, it is endeavored to reveal the romantic perception by referring
to the way how the artist approached the nature and how he placed it in his
novels.
İnsanlığın varoluşundan beri süregelen
niteliğine yapılan bir vurgudan ibaret olan romantizm, aslında bir ekol
olmaktan çok belirli varlık, konu ve durumları algılama biçimidir. Birçok akım
gibi romantizm de 1800’lü yıllardan itibaren güçlü bir vurguya dönüşerek -izm
hâline gelir. Hem bireysel hem de toplumsal yönden gelişen akım, Fransa’da
gelişip tüm Avrupa’ya ve Türk edebiyatına kısa sürede yayılarak pek çok
sanatçıyı etkisi altına alır. Bireysel romantizmin en güçlü izleklerinden biri
ise canlıların yaşamasını sağlayan bir mekân olmanın yanı sıra değişen,
gelişen, dönüşen özelliği; gizemli ve etkileyici yapısı ile yüzyıllardan beri
felsefe, bilim ve çeşitli sanat dallarında kendine yer bulan doğa olur.
Tanzimat
romantikleri doğayı, canlı, sağaltıcı ve Tanrı’nın yansıması bir varlık olarak
görürler. Tanzimat dönemi Türk edebiyatının önemli ismi ve akımın güçlü bir
temsilcisi olan Namık Kemal de doğaya romantik algıyla yaklaşır. Eserlerinde
insan ile doğa arasındaki ilişkiye yönelerek doğayı; canlı, dinamik ve hareket
halinde aktarır. İlk romanı olan İntibah’ta
gelenekten gelen duyuş tarzıyla doğaya alışılmış bir şekilde bakar ancak
yaptığı uzun mekân tasvirleriyle de edebiyata yeni bir soluk kazandırmaya çalıştığını
hissettirir. İkinci romanı olan Cezmi’de
ise tasvirleri hareketlendirip kişilerin psikolojisiyle ilişki kurarak aktarır
ve böylece dekor olmaktan öteye götürerek eserin içine yerleştirmeye başlar. Bu
çalışmada ise sanatçının romanlarında bir dış mekân olan doğaya nasıl
yaklaştığına ve ne şekilde yer verdiğine değinilerek romantik algısı ortaya
konmaya gayret edilmiştir.
Subjects | Creative Arts and Writing |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Issue: 17 |