Bir sermaye şirketinin âdi konkordato talep edebilmesi için borca batık olması zorunlu değildir. Borca batık olmama durumu tüm konkordato süresince devam da edebilir. Bir başka deyişle, nakit sıkışıklığı içerisinde olan ancak aktifi pasifinden fazla olan bir sermaye şirketine geçici mühletin sonunda kesin mühletin verilmesi mümkündür. Öte yandan, İİK 292/1/b’de kesin mühlet içerisinde konkordatonun başarıya ulaşamayacağının tespiti halinde mahkemece re’sen iflasa karar verileceği düzenlenmiştir. Borçlunun bir sermaye şirketi olması halinde ise, iflas kararı verilebilmesi için borca batık olmasının gerekip gerekmediği konusunda İİK’da açık bir düzenleme mevcut değildir. İİK 292/1/b’nin salt lafzına sıkı sıkıya bağlı bir değerlendirme yapıldığında, hiçbir ayrım yapılmaksızın iflas kararı verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılabilir. Oysa, kanaatimizce, borçlunun iflası hakkında karar vermeden önce konkordato projesinin başarılı olmamasının şirketin faaliyetleri ve tercihleri dışındaki sebeplerden kaynaklanabileceğini göz ardı etmemek gerekmektedir. Bu itibarla, mahkemece borca batık olmayan bir şirketin re’sen ve her halükârda iflasına karar verilmesinin isabetli olmayacağı görüşündeyiz. Zira, kendi kusurundan kaynaklanma-yan sebeplerle konkordato projesinin başarıya ulaşamayacağı anlaşılan bir şirketin her durumda iflasına karar verilmesi yerine, faaliyetlerine sınırlı ölçüde dahi olsa devam edebilmesine, küçülmesine veya mali problemlerini başka yöntemler ile çözmesine izin verilmesi, hem konkordato kurumunun varlık sebebine ve ruhuna uygun olacak, hem de TTK’nın şirketler hukukuna dair düzenlemeleriyle daha uyumlu olacaktır.
Over-indebtedness is not a condition for a corporation to request the ordinary concordat. The situation of not being over-indebted may continue throughout the whole concordat proceeding. In other words, it is possible to grant a definite respite after the provisional respite for the benefit of a corporation which is not over-indebted, but in the shortage of cash. On the other hand, the Art. 292/1-b of the Code of Execution and Bankruptcy regulates that the court, on its own motion, shall decide on the bankruptcy if it is ascertained that the concordat will not succeed. However, in case that the debtor is a corporation, the Code of Execution and Bankruptcy does not have any clear provision whether the over-indebtedness of that corporation is required to decide on bankruptcy. According to the strict literal (grammatical) interpretation of the Art. 292/1-b, it may be deduced that the bankruptcy shall be decided in any case. However, in the opinion of authors, it should not be ignored, when deciding on the bankruptcy of the debtor, that the failure of the concordat project may result from external factors other than the corporation’s conducts and practices. In this respect, it is not always accurate to decide on the bankruptcy of a corporation which is not over-indebted, by the court’s own motion and in any case. In the opinion of authors, instead of to decide in any case on the bankruptcy of a corporation, of which the concordat project is rejected due to reasons other than its fault; that corporation should be authorised to carry on its activities -even to a limited scale, or to downsize, or to overcome its financial distress by alternative methods. This is because such an interpretation would be more compatible with both the ratio legis of the concordat institution and corporate law provisions of the Turkish Commercial Code.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | October 15, 2021 |
Submission Date | February 5, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 18 Issue: 2 |