The aim of this study is to reveal the opinions of teacher candidates on open education practices, in particular regarding the advantages and disadvantages of distance education. In line with this aim, the participants who were enrolled in Sakarya University Faculty of Education receiving formal education were selected by purposeful sampling for the purposes of the study which was designed as a case study based on qualitative research methodology. The participants were teacher candidates selected upon the following criteria: They were sampled from among a group of teacher candidates who were actively continuing their education in an open education program while also attending a formal education program. The data were obtained from semi-structured interviews and an open-ended form developed by the researchers. During the process of the development of the form, the structure and dialogue dimensions of Moore's "Theory of Transactional Distance" (1993) were used. The candidates' opinions regarding the advantages and disadvantages of open education programs were obtained through the open-ended form, and the data were analyzed by using the descriptive analysis technique. The participants indicated that there are many advantages and disadvantages of distance education. Whereas its advantages include being able to learn independently from time and place (structure), simplicity and understandability (interface), idea sharing in student-student interaction (dialogue), and content richness in teacher-student interaction (dialogue), the disadvantages reported by the participants are complexity (interface), lack of supervision in student-student interaction (dialogue), and lack of feedback (dialogue) in teacher-student interaction. Finally, it was concluded that the underlying reason for teacher candidates' enrollment in open education programs is their concerns regarding their future, which is one of the most striking results of this study. Teacher candidates see it as a way to increase their employment opportunities to address the problem of limited teacher recruitment. Based on all these results, it is suggested that the open education practices should be freed from the traditional teaching practices, and should have a more interactive structure. Reducing the negative transactional distance perceptions of students can result in more positive perceptions of the quality of the education delivered.
Çalışmanın amacı, öğretmen adaylarının açıköğretim uygulamalarına, özellikle de uzaktan eğitimin avantaj ve dezavantajlarına ilişkin görüşlerini ortaya çıkarmaktır. Bu amaç doğrultusunda, nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışmasına örnek olarak desenlenen ve amaçlı örneklem yöntemiyle seçilen Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesinde örgün eğitim programlarına kayıtlı öğretmen adayları, çalışma grubunu oluşturmaktadır. Çalışma grubunun oluşturulmasında, öğretmen adaylarının bir örgün eğitim programına devam ederken aynı zamanda bir açıköğretim programında da aktif olarak öğrenimlerine devam etmeleri ölçüt olarak alınmıştır. Verilerin toplanmasında araştırmacılar tarafından oluşturulmuş yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmış olup, formun hazırlanmasında Moore'un "Transaksiyonel Uzaklık" kuramının (1993) yapı ve diyalog boyutlarından faydalanılmıştır. Öğretmen adaylarının açıköğretim programlarının avantaj ve dezavantajlarına yönelik görüşleri, hazırlanan form vasıtasıyla elde edilmiş olup, veriler betimsel analiz tekniği ile analiz edilmiştir. Çalışmanın sonuçlarına göre katılımcılar, uzaktan eğitime ilişkin birçok avantaj ve dezavantajın olduğunu belirtmişlerdir. Buna göre bulgular arasında, zaman ve mekândan bağımsız hareket edebilme (yapı), sadelik ve anlaşılabilirlik (arayüz), öğrenci-öğrenci etkileşiminde fikir paylaşımı (diyalog), öğretici-öğrenci etkileşiminde ise içerik zenginliğinin (diyalog) avantajlı durumlar olarak ortaya çıktığı görülmüştür. Öte yandan, dezavantajların anında dönüt alamama (yapı), karmaşıklık (arayüz), öğrenci-öğrenci etkileşiminde denetimin olmaması (diyalog), öğretici-öğrenci etkileşiminde ise dönüt alınamaması (diyalog) yönünde olduğu görülmektedir. Son olarak bu durum kapsamında, öğretmen adaylarının öğrenim görmekte oldukları açıköğretim programlarına kayıt olma gerekçelerinin gelecek kaygısı olan atanma probleminden kaynaklı alternatif bir istihdam olanağı olarak görmeleri de çalışmanın en çarpıcı sonuçları arasında olduğu kanısına varılmıştır. Tüm bu sonuçlardan hareketle, elde edilen bulgular ışığında açıköğretim uygulamalarının geleneksel öğretim uygulamalarından sıyrılarak, daha etkileşimli bir yapıyı barındırmaları önerilmektedir. Böylelikle öğrencilerin uzaklık algılarının düşürülmesinin eğitim-öğretim açısından daha olumlu olacağı düşünülmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Studies on Education |
Journal Section | Original Empirical Research |
Authors | |
Publication Date | April 24, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 9 Issue: 1 |