İçinde bulunduğumuz yüzyılda başta bilim ve teknolojide olmak üzere gelişen iletişim ağlarıyla birlikte İngilizce artık dünyanın en yaygın konuşulan dili haline gelmiştir. Uluslararası alanda İngilizce, savaşın ve barışın, bilimin ve teknolojinin, ticaretin ve iletişimin dili olmuştur (Crystal, 1997, Akt. Özmat, 2017). Harmer’ın (2001) tanımlamasıyla İngilizce günümüzün lingua franca’sı haline gelmiştir. Dünya çapında birçok kişi İngilizce’yi artık anadillerinin yanında ikinci bir dil olarak yaygın olarak kullanabilmektedir.Küreselleşen dünyanın gereksinimleri doğrultusunda yabancı dil olarak İngilizce’nin öğretimine yönelik artan ihtiyaçla birlikte, yabancı dil öğretimindeki geleneksel paradigma örneklerinden olan klasiklerin çevrilmesi ve çeviri yoluyla dil öğrenme yönelimleri günümüz ihtiyaçlarını karşılama noktasında yetersiz kaldığı görülmektedir. Artık yabancı dil kültürler arası iletişim yoluyla bilgiyi edinmede bir araca dönüşmüş, bunun sonucu olarak yabancı dil öğrenme ve öğretme yöntemlerinde ciddi değişikler gözlenmiştir (Huhn, 2012). Öğrencileri bu yeni paradigma içinde yetiştirebilmek için yabancı dil öğretmenlerinin iyi bir dilbilgisine sahip olmaları yetersiz kalmakta, mekanik dilbilim uygulamalarının ötesinde öğrencilerin dili iletişim aracı olarak kullanabilmelerini sağlayacak öğretim uygulamalarını işe koşmaları gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca (YÖK) İngilizce Öğretmenliği lisans eğitim programlarında 1998, 2006 ve 2018 yıllarında yapılan yenilikleri karşılıklı olarak değerlendirmektir. Çalışma çıktıları ülkemizde sıkça dile getirilen yabancı dil öğretimi sorununa öğretmen yetiştirme bağlamında yaklaşım getirmeyi amaçlamaktadır.
With the developments in science, technology and communicational networks,
English has become one of the most widely used language in the world. In international arena, English is the language of war and peace, science, technology, trade and communication
(Crystal, 1997, In. Özmat, 2017). According to Harmer’s definition, English has now been the
lingua franca of the world languages. Many people, nowadays commonly use English as their
second language in addition to their native language. In accordance with the needs of the
globalizing world, together with the demanding need for teaching English, the traditional
paradigm in laguage teaching such as translation of the classic works or grammar translation
method falls behind the modern-day requirements. Contemporary goals of language teaching
and learning with its focus on various forms of communication across cultures and communities
and the uses of language as a tool to acquire new knowledge, however, require far more than
just the development of grammatical knowledge. Therefore, having a good command of
grammatical knowledge is not sufficient for language teachers to design their classrooms with
this new paradigm. The aim of this study is to comparatively evaluate the English Language
Teaching undergraduate programs since 1998. With the outcomes of the study, solutionoriented suggestions are aimed to be proposed in the field of teacher education.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 25, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 16 Issue: 1 |