Hz. Mûsâ-Hızır kıssası nâsir ve şairler tarafından farklı yüzyıllarda, farklı coğrafyalarda kısmî farklarla defaatle anlatılıp aktarılmıştır. Makalenin esas konusunu teşkil eden Süleymaniye Kütüphanesi Bağdatlı Vehbi Efendi 1616-002 numarada Kerîm adına kayıtlı 58 beyitlik kısa manzume de bu kıssanın bir varyantı olarak değerlendirilebilir. Manzume, Hz. Mûsâ’nın Allah’a yalvararak “zulüm görünümlü adaletin hikmetini” bilmek istemesiyle başlar. Bunun üzerine Hz. Musa bir çeşmede üç kişinin başından geçen bazı olaylara şahit olur. Çeşmenin başına önce bir süvari gelir, yıkanıp giderken kesesini orada unutur. Sonra bir çocuk gelir, keseyi bularak evine götürür. Süvari kesesi için döndüğünde çeşmede kör bir adam görür, kesesini ondan ister. Tartışırlar, süvari körü öldürür. Hz. Mûsâ, yaşananların esrarını öğrenmek ister. Gelen vahiyle anlaşılır ki çocuğun babası süvarinin yanında bir süre çalışmış, lakin parasını alamadan ölmüştür. Çocuğun götürdüğü kesede babasının ücreti vardır. Kör, kör olmadan önce süvarinin babasını öldürmüştür. Yani kör adamın öldürülmesi kısastır. Kıssanın devamında “hisse” olarak ise Allah’ın adaletini kulun her zaman akıl ve kıyasla anlayamayacağı, zulüm olarak görünen birçok işin aslında Allah’ın adilane hükmü olduğu minvalinde mesajlar verilmektedir. Kerîm, kurgusal yapısı ve taşıdığı mesajlarla Hz. Mûsâ-Hızır(?) kıssasına benzeyen bu kıssayı açıkça Câmî’nin Sübhatü’l-Ebrâr’ından aldığını bildirmektedir. Kıssanın kaynağına dair yapılan araştırmalarda ise hikâyenin Sübhatü’l-Ebrâr’dan daha önce Yahudi kutsal metinlerinde geçtiği görülmüştür.
Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde etik ilkelere uyulmuştur.
The story of Moses and Khidr has been told and conveyed many times, with partial differences, by writers and poets in different centuries and different geographies. The short poem of 58 couplets recorded in the name of Kerim in the Süleymaniye Library Bagdatlı Vehbi Efendi Collection number 1616-002, which constitutes the main subject of the article, can also be considered as a variant of this story. The poem begins with Moses wanting to know "justice that looks like cruelty". Thereupon, Moses witnesses some events that happened to three people in a fountain: A horseman comes to the fountain and forgets his purse there. A child comes and takes the purse home. When the horseman returns, he sees a blind man and asks for his purse. They argue, the cavalry kills the blind man. With the revelation, the following is understood: The child's father worked for a while with the cavalry and died before receiving his money. The purse contains the child's father's salary. The blind man killed the horseman's father before he became blind. A cavalryman killing a blind person means retaliation. The story gives the following messages: The servant cannot always understand God's justice with reason and comparison, many things that appear to be cruelty are actually God's just judgment. Kerim states that he took this story, which is similar to the story of Moses-Khidr(?) with its fictional structure and the messages it carries, from Câmî's Subhatu'l-Ebrar. However, it has been seen that the story was also mentioned in Jewish holy texts before this.
Ethical principles were followed during the preparation of this study.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Dili ve Edebiyatı (Diğer) |
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 15 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 20 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.