Toplum hâlinde yaşayan insanlar, bu birlikte yaşama ve birlikte varlıklarını sürdürme süreçlerini, toplumun diğer fertlerine saygıya göstermek suretiyle mümkün kılarlar. Saygı, insani ilişkilerin temelini oluşturup daha gelişmiş münasebetlere kapı aralar. Saygıdan yoksun toplumlarda gelişim, başarı ve huzur aramak mümkün değildir. Bu yüzden toplumun her katmanındaki hayat kalitesi, farklılıklara saygı, fikirlere saygı, değişime saygı gibi saygının çeşitli boyutlarının varlığına bağlıdır. Son dönem Türk edebiyatının en çok okunan yazarlarından Elif Şafak’ın 2009 yılında yayımlanan “Aşk” adlı romanı, büyük ses getirerek ciddi bir satış başarısı getirmiş, yılın en çok satan kitabı unvanını kazanmıştır. Yazar, bu eserini, postmodern edebiyatın anlatım imkânlarından biri olan iç ve dış roman şeklinde kurgulamıştır. İç romanda olaylar, 13. Yüzyılda Konya şehrinde geçer, Şems ile Mevlana’nın arasındaki olaylar anlatılır. Bu çalışmada Aşk romanında yer alan taassup olgusu incelenmiş, taassup ve tasavvuf çatışması irdelenmiştir. Eserin incelenmesi sonucunda tasavvufi öğelerden sıkça yararlanıldığı, hoşgörü ve bağnazlık kavramlarının sık sık karşı karşıya getirildiği, kişiler ve olaylar aracılığıyla bu çatışma kurgulandığı tespit edilmiştir. Romanda bağnazlık eleştirilirken farklılıklara saygı, diğer düşünce ve inanışlara hayat hakkı tanıma, insanlara önyargılı yaklaşmama, gibi alt boyutlara sahip olan hoşgörü kavramı çözüm olarak sunulmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Eylül 2018 |
Gönderilme Tarihi | 4 Temmuz 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 41 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.