Geçmişteki insani olup bitmeleri ifade eden tarih kavramı aynı zamanda bu insani geçmişi inceleyen bilimin de adıdır. Bilim olarak tarih geçmişteki olguları daha rahat bir biçimde incelemek ve bu olguları ve olayları daha anlaşılır kılmak için, geçmişi dönemlere ya da bölümlere ayırmıştır. Tarihçiler geçmişin belli bir dönemini orta çağ diye adlandırmış ve bunun başlangıcı ve bitimi üzerine farklı tezler geliştirmişlerdir. Bazı tarihçiler, birçok teze rağmen yaklaşık olarak M.S. 500 ile 1500 yılları arasındaki dönemi orta çağ olarak nitelendirmektedirler. Bu tez ortaçağın anlaşılması konusunda da katkı sağlamaktadır. İnsanlık tarihinin Ortaçağında her zaman olduğu gibi bütün dünyada medeniyet ve gelişmişlik aynı şekilde olmamaktadır. Örneğin Ortaçağ Doğu/İslam dünyasında ayrı Batıda ayrı yaşanmıştır. Aynı zaman diliminde medeniyetler birbirinden farklı bir zamanı yaşıyormuş gibi görünmektedir. Bu nedenle ortaçağın Doğusundan ve Batısından söz etmek mümkündür. Ortaçağın Batısında ve Doğusunda olmak üzere iki medeniyetin var olduğunu görüyoruz: Birisi Batı/Hıristiyan medeniyeti; diğeri de Ortadoğu/İslam medeniyetidir. Bunları ortaçağın Doğusu ve Batısı olarak da ifade edebiliriz. Ortaçağın Batısında felsefe, bilim, farklı düşünceler baskılanırken, Doğusunda bunların önü açılıyordu. Bu çalışmada ortaçağda Batıdaki ve Doğudaki felsefi, bilimsel, kültürel birtakım farklılıklar irdelenmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 13 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 48 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.