Yaşlıların öldürülmesi, uzun zamandır bilim çevrelerinin tartıştığı, bilim insanlarının bir kısmının da kabul ettiği bir olgudur. Söz konusu olgu, günümüzde “ötanazi”nin bir çeşidi olarak değerlendirilmektedir. Dünyanın çeşitli yerlerinden derlenen sözlü kültür ürünlerinde yaşlıların öldürülmesi motifiyle, bu motifin pek çok varyantıyla karşılaşılmaktadır. Söz konusu motif Avrupa’dan Asya’ya, Afrika’nın bir bölümüne kadar yayılmış durumdadır. Motifin Türk anlatılarında az da olsa kullanıldığı görülmektedir. Yaşlıların öldürülmesi, halk anlatılarında çok farklı şekillerde yer alabilmektedir. Yaşlıların öldürülmesi motifinin bulunduğu efsane ve masallarda, geleneklerin sürdürülmesi ve son bulması ekseninde anlatımın kurulduğu görülmektedir. Makalede; bireyin gelenek ve kendisi arasında kalması durumu, halk anlatılarında yaşlıların öldürülmesi motifi üzerinden ele alınmaktadır. Bu motifin dünya anlatılarında çeşitli varyantları olduğu belirtilmekte, bunların mukayesesi yapılmaktadır. Varyantların ortaya çıkış sebepleri, yaşlıların toplum içindeki rolü, yaşlanan insanların neden ölmesinin istendiği halk anlatılarındaki şekilleriyle ifade edilmektedir. Anlatılarda yaşlıların geleneklere bağlı olarak öldürülmesi, bir süre sonra bir kişinin bu geleneğe açık ya da gizli şekilde karşı gelerek sürekliliği etkilemesi, yaşlıların öldürülmesi geleneğinin ortadan kalkmasındaki rolü ele alınmaktadır. Bireyin öldürmeye dair eğilimleri, halkın bu eğilimlerdeki rolü, yaşlı bireylerin geleneklere bağlı kalmak adına ölümü kabul etmesi makalede sosyal ve psikolojik açıdan analiz edilmeye çalışılmaktadır. Makale, dünya halklarının ve özelinde insanın düşüncesinin, anlatılardaki yansımalarına küçük de olsa bir ışık tutmayı amaçlamaktadır.
The killing of the elderly (senicide) is a phenomenon that has been discussed by scientific societies for a long time and has even been accepted by some scientists. The phenomenon in question is considered a type of “euthanasia” nowadays. In oral lores collected from various parts of the world, the motif of killing the elderly in many variants is evident. The motif in question has spread from Europe to Asia and even parts of Africa. It has been seen that this motif is also used slightly in Turkish narratives as well. The killing of the elderly can take place in many different ways in folk narratives. In the legends and tales with the motif of killing the elderly, it is seen that the narrative is established on the axis of the continuation and termination of the traditions. In this article; The situation of the individual being stuck between tradition and himself through the motif of killing the elderly in folk narratives is addressed. The different variants of this motif in the word are stated, and these variants are compared with one another. The reasons for the emergence of these variants, the role of the elderly in society, and why elderly people are wanted dead are expressed in folk narratives. The killing of the elderly in accordance with the traditions, the effect of people on its continuity by opposing this tradition openly or secretly after a while, and their role in the disappearance of the tradition of killing the elderly, are addressed. The tendency of an individual to kill, the role of other people in these tendencies, and the acceptance of death by the elderly itself in order to adhere to the traditions are analyzed in the article from a social and psychological point of view. This article aims to shed even a dim light on the effects of narratives on the people around the world and in particular their thoughts.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2022 |
Gönderilme Tarihi | 10 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 57 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.