Türkiye ve ABD ilişkileri tarihsel olarak dönemsel gelişmelerin etkisinde kalmakta, zaman zaman güçlü ya da kırılgan bir hal alabilmektedir. Bu bağlamda olmak üzere, Türkiye ve ABD ilişkileri, Suriye’nin kuzeyinde PKK/PYD/YPG’nin varlığı ve ABD’nin bu gruplara desteği nedeniyle derin bir krize sürüklenmiştir. Türkiye, PYD/YPG’yi PKK’nın bir uzantısı olarak görmekte ve ulusal güvenliğine doğrudan bir tehdit olarak değerlendirmektedir. ABD ise bu grubu ismini SDG değiştirterek DEAŞ’a karşı en etkili kara gücü diye nitelendirerek desteklemektedir. Bu durum, iki NATO müttefiki arasındaki ilişkilere zarar vermiş, diplomatik krizlere ve bölgesel stratejik uyumsuzluklara yol açmıştır. Türkiye’nin sınır ötesi operasyonları ve ABD’nin PYD/YPG’ye verdiği destek, iki devletin ortak çıkarlarını gölgeleyen en önemli gerilim noktalarıdır. Bu zorluklara rağmen Türkiye ve ABD, terörle mücadelede ve bölgesel güvenlik konularında ortak çıkarlarını koruma potansiyeline sahiptir. Bu çalışma Türkiye’nin Suriye politikalarının, ABD’nin PYD/YPG’ye desteğiyle nasıl şekillendiğini ve bu bağlamda yaşanan gerilimlerin iki ülkenin stratejik hedeflerine nasıl etki ettiğini analiz etmektedir. Türkiye’nin ulusal güvenlik stratejileri ve ABD ile olan işbirliği dinamikleri, diplomatik müzakereler ve stratejik işbirliği mekanizmaları ile yeniden şekillendirilebilir niteliktedir. Bu çerçevede, ilişkilerin daha yapıcı bir zeminde ilerleyebilmesi her iki tarafın da karşılıklı anlayış ve esneklik içinde hareket etmesi ile mümkün olabilecektir.
Değerli Editör ekibine ve hakem hocalara katkılarından ötürü teşekkür ederim.
Turkey-US relations have historically been influenced by periodic developments, sometimes becoming strong or fragile. In this context, the relations between Turkey and the US have been deeply affected by the presence of the PKK/PYD/YPG in northern Syria and the US support for these groups. Turkey considers the PYD/YPG as an extension of the PKK and perceives it as a direct threat to its national security. On the other hand, the US supports this group by renaming it the Syrian Democratic Forces (SDF) and describing it as the most effective ground force against DAESH. This situation has damaged the relationship between the two NATO allies, leading to diplomatic crises and regional strategic misalignments. Turkey’s cross-border operations and the US support for the PYD/YPG are the most significant points of tension overshadowing the common interests of the two countries. Despite these challenges, Turkey and the US have the potential to protect their common interests in counter-terrorism and regional security matters. This study analyzes how Turkey’s policies in Syria have been shaped by the US support for the PYD/YPG and how the tensions in this context have affected the strategic goals of both countries. Turkey’s national security strategies and its cooperation dynamics with the US can be reshaped through diplomatic negotiations and strategic cooperation mechanisms. In this framework, the advancement of relations on a more constructive basis will be possible if both sides act with mutual understanding and flexibility.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Siyaset Sosyolojisi |
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 18 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 6 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 65 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.