Göç, çeşitli nedenlere bağlı olarak bireysel veya kitlesel bir şekilde insan nüfusunun mekân ve coğrafi alan değiştirmesiyle gerçekleşir. İnsanlar tarih boyunca yaşam alanlarında tehdit algılamalarına karşın, içinde bulundukları mekân veya coğrafyadan refah içinde yaşayabilecekleri alanlara göç etmişlerdir. Tarihin hemen her devrinde olduğu gibi Orta Çağ’da da yaşanan göçler esnasında tercih edilen merkezlerden biri de Ahlat olmuştur. Ahlat’ın, 12. ve 14. yüzyıllar arasında istikrarlı bir şekilde yönetilmesi yaşam kalitesini artırmıştır. Ahlat, bu dönemde Orta-Asya’dan Anadolu’ya gelen Türk göçlerinin geçiş güzergahı üzerinde bulunması sayesinde de bir toplanma-dağılma merkezi haline gelmiştir. Buradan hareketle nüfusu artan ve bir cazibe merkezi haline gelen Ahlat’ın ekonomik düzeyi yükselmiş, bilim ve ilim insanı yetiştirmiş, Anadolu’nun farklı kesimlerinde de eser veren usta ve sanatkârlara ev sahipliği yapmıştır. Ahlat’ın en parlak devrini Orta Çağ’da yaşadığını tarihi kaynaklardan anlayabileceğimiz gibi bu çağdan günümüze ulaşabilmiş kültür varlıklarından da anlayabiliriz. Bu kültür varlıklarına; Selçuklu Kalesi (Eski Kale ve Harabe Şehir), Çifte Hamam, Zaviye ve Ulu Cami’nin yanında tarihi mezarlıkları örnek gösterilebilir. Fakat Ahlat’a adından söz ettiren şüphesiz tarihi mezarlıkları ve bunlar arasında Türk-İslam dünyasının da en büyüğü olan Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığıdır. Ahlat Selçuklu Meydan Mezarlığı, Şahideli, sandukalı ve her ikisinin bir arada kullanıldığı Türk-İslam Sanatında mezar tipolojisinin hemen her mezar tipinin görülebileceği bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Bilimsel çalışmaları yapılan şahideli ve sandukalı mezar taşları incelendiğinde medfun veya medfunelerin yalnızca Ahlatlı olmadığı ve İslam coğrafyasının farklı merkezlerinden buraya göç ettikleri anlaşılmaktadır. Bu çalışmada, medfunlarının İran-Horasan’dan Ahlat’a göç ettiği anlaşılan 4 adet mezar taşı incelenmiştir.
Migration takes place when the human population changes space and geographical area individually or en masse due to various reasons. Throughout history, people have migrated to areas where they can live in prosperity from the place or geography they are in, despite perceiving threats in their living spaces. As in almost every period of history, Ahlat was one of the preferred centers during the migrations in the Middle Ages. The stable governance of Ahlat between the 12th and 14th centuries increased the quality of life. During this period, Ahlat became a gathering-dispersal center thanks to its location on the transit route of Turkish migrations from Central Asia to Anatolia. From this point of view, the economic level of Ahlat, whose population increased and became a center of attraction, rose, raised scientists and scholars, and hosted craftsmen and artisans who worked in different parts of Anatolia. As we can understand from historical sources that Ahlat lived its brightest period in the Middle Ages, we can also understand from the cultural assets that have survived to the present day. These cultural assets; Seljuk Castle (Old Castle and Ruin City), Double Bath, Zaviye and Ulu Mosque as well as historical cemeteries can be given as examples. But it is undoubtedly the historical cemeteries and the Ahlat Seljuk Square Cemetery, which is the largest in the Turkish-Islamic world, that have made Ahlat famous. Ahlat Seljuk Square Cemetery is an area where almost every grave type of grave typology can be seen in Turkish-Islamic Art, where the grave typology of the grave typology in Turkish-Islamic Art, where the Şahideli, cist and both are used together. When the tombstones with shahideli and cist tombstones that have been scientifically studied are examined, it is understood that the medfun or medfunelerin are not only from Ahlat and that they migrated here from different centers of Islamic geography. In this study, 4 tombstones, which are understood to have migrated to Ahlat from Iran-Horasan, were analyzed.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Archaeological Science |
| Journal Section | Issue |
| Authors | |
| Early Pub Date | November 2, 2025 |
| Publication Date | October 30, 2025 |
| Submission Date | April 17, 2025 |
| Acceptance Date | October 21, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Issue: Van Gölü Havzası Özel Sayısı |
Journal of Yüzüncü Yıl University Graduate School of Social Sciences is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).