Multiculturalism can be defined as a social structure in which different ethnic, cultural, and social groups coexist and live together in harmony by recognising each other's identities. This phenomenon has been central to social, political, and literary debates, especially in countries with high ethnic and cultural diversity. American multiculturalism, on the other hand, is considered within the framework of the acceptance of different identities, cultural interactions, and racial dynamics within the ethnic mosaic formed by immigrants and indigenous peoples. However, this multicultural structure has been the scene of various neglect and discrimination throughout history. The genocide of indigenous peoples, the centuries-long struggle for the rights of enslaved blacks, the difficulties faced by white ethnic groups such as the Irish, Germans, Scots and Russians who were discriminated against because they were Catholic or of Eastern European origin, and the problems faced by Hispanics who immigrated to America in the last century are examples of this historical process. Today, multiculturalism, as an approach seeking answers to global and local problems, aims to produce solutions to the difficulties arising from ethnocentrism. In this context, Ralph Ellison’s Invisible Man (1952) adds to the discussions on multiculturalism by exploring the invisibility and identity struggle faced by black individuals in America. By centering on the psychological and social effects of racism on the individual the novel reveals the exclusion of black individuals, despite the superficial acceptance of cultural diversity in America. The main character’s search for identity reveals the limits and contradictions of American multiculturalism and shows how the individual is shaped by society. Invisible Man is an essential work for anyone questioning how today's world became what it is, and it serves as a crucial text for understanding the conflicts and transformations within America's multicultural framework.
Çokkültürlülük, farklı etnik, kültürel ve toplumsal grupların bir arada var olduğu ve birbirlerinin kimliklerini tanıyarak birlikte uyum içerisinde yaşadığı bir toplumsal yapı olarak tanımlanabilir. Bu kavram, özellikle etnik ve kültürel çeşitliliğin yoğun olduğu ülkelerde sosyal, politik ve edebi tartışmaların merkezinde yer almıştır. Amerikan çokkültürlülüğü ise, göçmenlerin ve yerli halkların oluşturduğu etnik mozaik içinde, farklı kimliklerin kabul edilmesi, kültürel etkileşimler ve ırksal dinamikler çerçevesinde ele alınır. Ancak bu çokkültürlü yapı, tarih boyunca çeşitli ihmaller ve ayrımcılıklara sahne olmuştur. Yerli halkların soykırıma uğraması, köleleştirilen siyahların yüzyıllarca süren hak mücadeleleri, Katolik oldukları veya Doğu Avrupa kökenli oldukları için ayrımcılığa maruz kalan İrlandalılar, Almanlar, İskoçlar ve Ruslar gibi beyaz etnik grupların yaşadığı zorluklar ve son yüzyılda Amerika’ya göç eden Hispaniklerin karşılaştığı problemler, bu tarihsel sürecin örnekleridir. Günümüzde çokkültürlülük, küresel ve yerel sorunlara yanıt arayan bir yaklaşım olarak, etnik merkezcilikten kaynaklanan problemlere çözüm üretmeyi hedeflemektedir. Bu bağlamda, Ralph Ellison’ın Görülmeyen Adam (1952) adlı romanı, Amerika’daki siyah bireylerin toplum içindeki görünmezliği ve kimlik mücadelesini ele alarak çokkültürlülük tartışmalarına katkıda bulunur. Roman, ırkçılığın birey üzerindeki psikolojik ve toplumsal etkilerini merkeze alarak, Amerika’daki kültürel çeşitliliğin yüzeyde kabul edilmesine rağmen siyah bireylerin maruz kaldığı dışlanmayı gözler önüne serer. Ana karakterin kimlik arayışı, Amerikan çokkültürlülüğünün sınırlarını ve çelişkilerini açığa çıkarırken, bireyin toplum tarafından nasıl şekillendirildiğini gösterir. Görülmeyen Adam, günümüz dünyasının nasıl bu hale geldiğini sorgulayan herkes için önemli bir eser olmasının yanı sıra, Amerika’nın çokkültürlü yapısındaki çatışmaları ve dönüşümleri anlamak açısından da kritik bir metin olarak değerlendirilebilir.
Araştırmacılar verilerin toplanmasında, analizinde ve raporlaştırılmasında her türlü etik ilke ve kurala özen gösterdiklerini beyan ederler.
Destekleyen Kurum bulunmamaktadır
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | British and Irish Language, Literature and Culture |
Journal Section | Issue |
Authors | |
Early Pub Date | June 27, 2025 |
Publication Date | June 27, 2025 |
Submission Date | December 29, 2024 |
Acceptance Date | April 17, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Issue: 68 |
Journal of Yüzüncü Yıl University Graduate School of Social Sciences is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).