Objective: Our purpose was to evaluate the effect of fetal sex on the rate of ce s are an section. Materials and Methods: The study was performed between 01.07.2001-01.07.2002 at the Zeynep Kama Women and Childrens Training- Research Hospital. The single, term 518 pregnancies with vertex presantation who attempt the hospital at this time period and delivered by cesarean section because of fetal distress and faßure to progress was selected. The patient who delivered by cesarean section with other indications (such as previous sectio, breech presantation, placenta previa, ablatio placenta, preeclampsia, multiple pregnancies, de flexion presentation...) during the same period, was excluded (n=2423). The selected cases were divided into subgroups according to f étais ex. Results: The overall cesarean section rate was 30.8 %. Cesarean section rate was 53.9% among 1479 women carrying male fetuses compared with 46.1 % among 1278 women carrying female fetuses. Fetal distress was the cause of cesarean section in 71.0 % of male and 72.4 % of female fetuses (Odds ratio: 0.98, CI: 95 % ; 0.88-1.09) while failure to progress of the labor was 29. O and 27.1 % respectively (Odds ratio: 1.05, CI: 95 % ; 0.79-1.38). Conclusion: Among women who delivered by cesarean section for the reason of fetal distress and faßure of the labor progress, sex of fetuses was not found meaningful!. The heavy weight of male fetuses may explain the higher rate of cesarean section rate due to failure of labor progression. Meanwhile there is no clear relations hip between the fetal sex and the fetal distress. These differences may be related to developmental variability between male and female fetuses.
Amaç: Fetal cinsiyetin sezaryen oranlarında etkisini araştırmak. Gereç ve yöntem: Çalışma 01.07.2001-01.07.2002 tarihleri arasında Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapıldı. Çalışmaya bu tarihler arasında hastanemize doğum için başvuran term, tekiz, verieks gelişinde fetal distress ve ilerlemeyen eylem endikasyanları ûe sezaryen uygulanan toplam 518 gebe alındı. Aynı tarihler arasında diğer endikasyonlarla ( eski sezaryen, makat gelişi, plasentaprevia, dekolman plasenta, preeklampsi, çoğul gebelik, defleksiyon gelişi] sezaryen uygulanan gebeler çalışma dışında tutuldu (n=2423). Çalışmaya alınan gebeler fetal cinsiyetlerine göre gruplandırıldı. Bulgular : Hastanemizin sezaryen oranı % 30.8 olarak bulundu. Sezaryen uygulanan gebelerden çoğul gebelikleri dışladıktan sonra erkek fetus taşıyan gebelerin sezaryen oranı % 53.9 (n-1497) kız fetus taşıyan gebelerin sezaryen oranı ise % 46.1 (n-1278) olarak bulundu. Erkek bebeği olanların %71.0'i fetal distress nedeniyle sezaryen olurken, kız bebeği olanlarda bu oran %72.4 olarak bulundu (Odds Oranı: 0.98, %95 Güven Aralığı: 0.88 - 1.09). Erkek bebekleri olan gebelerde ilerlemeyen eylem nedeniyle sezaryen olma oranı % 29.0 iken, kızı olanlarda bu oran %27.6 olarak bulundu (Odds Oranı: 1.05, %95 Güven Aralığı: 0.79-1.38). Sonuç: Sezaryen olanlarda, fetal distress ve ûerlemeyen eylemli olgularda kız ve erkek cinsiyet /aria arasında anlamlı bir ilişki yoktur. Ancak doğum kilosunun erkeklerde anlamlı olarak yüksek olması, ilerlemeyen eylem nedeniyle erkek bebeklerde sezaryen oranının daha yüksek olmasına neden olabilmektedir. Fakat fetal distress nedeniyle sezaryen olmanın fetus cinsiyeti üe ilişkisi net değildir. Bu durum erkek ve dişi fetus arasındaki gelişimsel farklılıklardan kaynaklanıyor olabilir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 1, 2003 |
Published in Issue | Year 2003 Volume: 34 Issue: 2 |