Neonatal jaundice results from some changes in bilirubin metabolism and increase in bilirubin production. Hyperbilirubinemia occurs in 80% of preterm neonatals and 40-60% of term neonatals. Hyperbilirubinemia is treated by using the phototherapy and in severe cases via blood transfusions. The history of phototherapy dates back to the summer of 1956 by Miss J. Ward who worked as a charge nurse at Rochford General Hospital Premature Service in Essex, England. Although the phototherapy has been a widespread therapy for 50 years and it has perceived as a safe therapeutic modality, several side effects might occur due to phototherapy such as retinal damage, dehydration and diarrhea, bronze baby syndrome, rash, thrombocytopenia, hypocalcemia, and patent duktus arteriosus, hyperthermia/'hypothermia, and cardiopulmonary effects. Th efficient nursing care increases the efficacy of the phototherapy and decreases the complications of the treatment. The nurses are responsible for maintaining efficient lightening, providing exposure of all body parts to the phototherapy lights, maintaining sufficient hydration, providing care and protecting the eyes from exposure to the phototherapy lights, monitoring the body temperature and keeping communication between the family and the child. The health care personnel have vital roles in diagnosis process and management of jaundice and in prevention of visual and hearing disorders, and cerebral damages.
Yenidoğan sarılıkları bilirubin metabolizmasında ortaya çıkan bazı değişiklikler ve bilirubin yapımında artma sonucunda meydana gelmektedir. Preterm yenidoğanların %80 'inde, term yeni doğanlarında % 40-60'ında hiperbilirubinemi gelişmektedir. Hiperbilirubinemi genellikle fototerapi ve şiddetli ya da inatçı vakalarda kan transfüzyonu ile tedavi edilmektedir. Fototerapinin tarihi, 1956 yılının bir yaz günü İngiltere 'nin Essex şehrindeki Rochford General Hospital'da Prematüre Servisi'nin sorumlu hemşiresi Miss J. Ward ile başlamaktadır. Fototerapi 50 yıldır yaygın olarak kullanılmakta ve genellikle güvenilir olduğu düşünülmekle beraber retinal dejenerasyon, dehidratasyon ve ishal, bronz bebek sendromu, deri döküntüsü, trombositopeni, hipokalsemi ve patent duktus arteriozus (PDA), hipertermi/hipotermi, kardiyorespiratuar etki gibi bazı yan etkileri de bulunmaktadır. Etkili hemşirelik bakımı ile fototerapinin etkisi artırılmakta ve komplikasyanlar en az düzeye indirilmektedir. Bakım sorumlulukları, ışığın etkin aydınlatmasını, en fazla vücut yüzeyinin ışığa maruz kalmasını, gözün korunması ve bakımını, vücut ısısının dikkatli monitorize edilmesini, yeterli hidrasyonu sürdürmeyi, eliminasyonu ve aile-çocuk iletişimini sağlamayı içermektedir. Sağlık çalışanları, sarılığın tanı ve yönetimini bilerek oluşabilecek görme, işitme ve beyin zararlarını önlemeleri gerekmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | February 1, 2009 |
Published in Issue | Year 2009 Volume: 40 Issue: 1 |