Currently, the introduction of
genetically modified organisms (GMOs) has raised some concerns and the planting
areas of these organisms continue to expand every year. In recent years, it is
forbidden to cultivate food and feeds produced with genetic engineering
technology in Turkey. Transgenic products that have come to Turkey through
imports have taken their place in the markets through various inspections and
their sales continue. Biodiversity means the diversity of life. Agricultural
biological diversity includes all components of biological diversity related to
food and agriculture. Genetic resources such as crop species, farm animals,
fish species, and all untamed animals, forest, grassland and aquatic ecosystems
within the scope of agricultural biological diversity. However, with the
increasing living organism population, the rate of consumption of natural
resources is also increasing. Thereby reducing the genetic diversity for
biodiversity. Genetically modified organisms can have some negative
consequences There are negative effects that plants may produce in the
environment such as uncontrolled pollution, gene leaks and wild hybridization.
In this review, the impacts, risks and benefits of genetically modified plants
on biodiversity have been evaluated.
Son yıllarda genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) ile ilgili
tartışmalar yaşanırken, bu organizmaların üretim miktarları her geçen yıl
artmaktadır. Günümüzde rekombinant DNA metotlarının kullanımı ile elde edilen
ürünlerin ülkemizde kullanımı yasak olmasına rağmen hayvan yemi olarak ülkemize
yasal olarak girmektedir. Global olarak, genetiği değiştirilmiş ürünlerin
çevreye salınımlarından sonra kamusal endişeler artmıştır ve bu yüzden ülkeler
bazında yasal düzenlemeler yapılmıştır. Biyoçeşitlilik, en temel anlamıyla
canlı organizmaların çeşitliliği anlamındadır. Tarımsal biyolojik çeşitlilik
ise gıda ve tarımla ilgili biyolojik çeşitliliğin tüm bileşenlerini
içermektedir. Ekin türleri, çiftlik hayvanları, balık türleri genetik
kaynakları ve tarla, orman, otlak ve su ekosistemleri dâhilinde
evcilleştirilmemiş tüm kaynaklar tarımsal biyolojik çeşitliliğin kapsamına
girmektedir. Son elli yılda dünya nüfusunun hızla artması ile birlikte genetik
çeşitlilik azalmıştır. Bununla birlikte, genetiği değiştirilmiş organizmaların
çevreye salınımı ile biyoçeşitliliğe etkisi kamusal kaygı olarak ortaya
çıkmaktadır. GDO’ların çevreye salınımları halinde çoğunlukla kontrolsüz
tozlaşma, gen kaçışı ve yabani hibritleşme gibi ortaya çıkabilecek riskleri
vardır. Bu çalışmada genetiği değiştirilmiş bitkilerin biyoçeşitliliğe
etkileri, riskleri ve olası faydaları değerlendirilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Mart 2019 |
Kabul Tarihi | 9 Şubat 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 29 Sayı: 1 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tarım Bilimleri Dergisi CC BY 4.0 lisanslıdır.