Dünya tarihine bakıldığında görülecektir ki; denizlere hakim olan
dünyaya da egemen olmuştur. Bu nedenle denizler hak ve çıkarların
yoğun olarak tartışıldığı ve çatıştığı uluslararası bir politik arena özelliğine de sahiptir. Türklerin denizcilik tarihi çok eskilere dayanmakla birlikte, Osmanlı Devleti’nin son dönemleri irdelenecek olur ise;
1914’de başlayıp 1918’de Mondros Ateşkes Antlaşması ile son bulan Birinci Dünya Savaşı, Osmanlı Donanması’nın gerçek durumunu
göstermesi açısından oldukça yararlı olmuştur. Hali hazırda silahları
ve cephaneleri alınmış, orduları terhis, donanması enterne edilmiş bir
devletin mücadele gücü de bu sayede elinden alınmıştır.
Milli Mücadele başladığında Anadolu ordusunun silah, cephane,
mühimmat eksiği hangi yolla giderilecekti? Anadolu’da mücadelenin başında tüm ulaşım araçları İtilaf güçlerinin elindeydi veya yabancı şirketlerin himayesinde bulunuyordu. Bu durumda ulaşım için
tek yol olarak denizler kalıyordu. Milli Mücadele kara cephelerinde
yapılacaktı fakat bu cepheler denizlerden taşınacak savaş araçlarıyla
desteklenebilirdi. İlk önceleri sivil denizcilerle yapılan taşımacılık,
denizcilerin İstanbul’dan kaçarak Anadolu’ya geçmesiyle daha kuvvetlenmiş ve örgütlü taşımacılığa dönüştürülmüştür.
Milli Mücadele boyunca, Anadolu donanması Karadeniz’de faaliyet göstererek, Sovyet limanlarından ve düşman tarafından el konulan İstanbul’daki liman ve depolardan her çeşit savaş aracını ve malzemesini Anadolu’ya taşımışlar, cephenin silah gereksinimini karşılamışlardır. Ayrıca Karadeniz kıyısındaki Pontusçu Rum çeteleri ile
karada, İtilaf devriye gemileri ile denizde mücadele vermişler, hatta
başarılar da sağlamışlardır.Bu çalışma aynı zaman da, Milli Mücadele sırasında Türk denizcilerinin çabalarını ve Karadeniz’de kurdukları “taşıma filosu” nun
bölge denizindeki faaliyetlerini, Türk kıyılarının İtilaf devleti destekli Yunan Deniz Kuvvetleri tarafından nasıl bombardımana tutulduğunu anlatmaktadır. Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen kurulan taşıma filosuna sonradan dahil olan “Preveze” ve “Aydınreis” gambotunun Ankara Hükümeti’nin emrine girişleri, Anadolu deniz gücünün
ilk gemileri oluşları, ardından Sovyetlerden satın alınan ve yine Türk
karasularında enterne edilen “Batum” gibi gemilerle adı geçen bu
deniz gücüne bunların yaptıkları katkıları anlatmaya çalıştım.
Anadolu Deniz Taşıma filosu Mondros Ateşkes Antlaşması Milli Mücadele Anadolu Deniz gücü Karadeniz
In the history of the world, it is shown that if you dominated the
sea, you also dominated the world. For this reason, seas have international political arena features in which the rights and interests are
extensively discussed and conflict. It is widely necessary to examine the last era which was started in 1914 and ended in 1918 by the
Mondros Cease Fire Agreement of the Ottoman Government to
show the real situation of Ottoman Navy. The weapons and ammunitions were deprived, the armies were demobilized, the navy was
interned already and finally the struggle force of the Government
was deprived of its hand.
How would weapon and ammunition deficiency of Anatolian
army be supplied when the national struggle began? At the beginning of national struggle all the means of transportation were in the
hands of entente forces or in the keep of foreign companies. In this
situation the only way for transportation was the sea. Nationalstruggle would materialized from the land fronts but these fronts could be supported by the weapons transported from the seas. In the
beginning marine (sea) transportation was done by civil sailors but
then it became stronger and converted to organized transportation by
the sailors who escaped from Istanbul to Anatolia.
During the national struggle, Anatolian army by showing activity
in the Black sea, transported every kind of war equipments and materials which sequestered by the Soviet harbors and enemies from
the stores and harbors of İstanbul, and they supplied weapon necessity of front. Besides, they fought with Pontus Rum (North Anatolian Greeks) gangs in the land and with entente forces in the sea and
also they succeed.
This study also includes the efforts of the Turkish sailors during
national struggle and the activities of the ‘’shipping fleet’’ that was
organized by them in the Black Sea.
Anatolia Sea Shipping Fleet Mondros Cease Fire Agreement National Struggle Anatolian Sea Force Black sea
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Kasım 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 27 Sayı: 81 |