Milli Mücadele’nin diplomasi boyutu başlı başına bir araştırma
konusudur. Bu konuda birçok inceleme de yapılmıştır. Ancak yapılan
çalışmalarda görülen önemli eksikliklerden biri de, konunun tarihsel
bağlamından kopuk bir şekilde, daha çok içe dönük bir üslupla ele
alınması sonucu ortaya çıkan perspektif sorunu olmuştur. Bu durum,
Türk ulus devletinin kuruluşuyla sonuçlanan Milli Mücadele’nin 20.
yüzyılda bağımsızlık hareketleri içindeki konumunu ve özgün niteliklerini anlamayı güçleştirmektedir. Modern zamanlar içinde dünya
sisteminin oluşumunda temel belirleyici enstrümanlardan ikisi olan
savaş ve diplomasi unsurlarının birbirini tamamladığı bir tarihsel kesitte ortaya çıkan Milli Mücadele’de, sonuca gidilirken belirli ilkesel
yaklaşımlardan hareket edilmiştir. Doğu/Batı dünyasının yeniden tanımladığı bu dönemde Milli Mücadele’nin hedefleri doğrultusunda
askeri mücadelenin yanında, dış politikada da diplomasi cephesi silahları optimal bir verimlilikle kullanılarak sonuç alınmaya çalışılmıştır. Tam bağımsızlık ve uluslararası alanda eşitlik odaklı olarak
belirlenen bu ilkelere sadık kalınarak verilen mücadele ve yürütülen
diplomatik faaliyetler sonucunda Milli Mücadele’nin temel hedefleri tutturulmuş ve bağımsız Türk devletinin kuruluşu gerçekleştirilmiştir.
Bu çalışmada; Milli Mücadele’nin özgün taraflarından birini
oluşturan dış politika uygulamalarındaki bazı ilkesel yaklaşımlara
yer verilerek, konunun çok cepheli taraflarına dikkat çekilmek
amaçlanmıştır.
Milli Mücadele Türk Dış Politikası Emperyalizm Tam bağımsızlık
The diplomatic aspect of the Turkish national war of salvation is
a topic of separate research. There are lots of researches done on this
field. One of the defects of these researches is their inward perspective deprived of historical context. This deficiency makes the comprehension of the place and unique attributes of the Turkish national struggle within the wars of liberty of the 20th century almost impossible. The Turkish national strugle is known to have resulted in
the establishment of a Turkish national state. War and diplomacy are
among the most important instruments of modern world systems,
whereas the Turkish national struggle broke out during a historical
timespan when war and diplomacy converged and complemented
eachother. Some approaches of principle, on the other hand, became
a starting point in the course of events in Turkish national struggle.
As a result of the diplomatic activities conducted in accordance with
these principles centered around the idea of absolute liberty and
global equality, the principal objectives of the Turkish national
struggle could be attained.
In this research, the approaches of principle and sample practices
allowing a better conception of the unique attributes of the Turkish
foreign policiy are examined. In doing so, the multi-faceted aspect
of the topic is tried to be highlighted.
National Struggle Turkish Foreign Policy Imperialism Absolute liberty
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 27 Sayı: 79 |