Mosul province of yesterday, it mcans that north of Iraq of today. When the date of sİgned of Mondros Armistice Agreement in October of 30, 1918, Turkey had a substantial part of Mosul city and Mosul Province. The English, in November of 15, 1918 occupied to Mosul Province 15 days later, that is when the Armistice was signed and taken away the weapons, and they wanted to show legitimate, in accordance with the 7th article of the Armistice Agreement for this occupancy. However Turkey, after the Armistice was signed, didn’t recognize the occupancies, as well, where were on the Anatolia and Thrace lands, found the occupancy of Mosul Province unjust and didn’t recognize, too. The National Assembly of Ottoman (Chamber of Deputies), dated January of 28, 1920, at the secret cession, accepted the National Pact. The National Pact accepted the Armistice boundary that was south in October of 30, 1918, has accepted as a Turkey’s government boundary and therefore Mosul Province had been considered into the Turkey boundaries, too.
When İsmet Pasha went to Lausanne, took on a heavy task for rescue from the foreign occupancy both İstanbul and region of straits, and Mosul Province, with a diplomatic channel: For Turkey, Mosul Province was important, so important; but İstanbul and Straits region were important vitally, it was sine qua non and had prİority. The comprehensive instruction’s, the article about Mosul, which was given to İsmet Pasha by the Government, was like that:
“Iraq boundary: Sülaimaniya, Kirkuk, Mosul brigades will be wanted, İf another sİtuation comes out at the conference; instruction will be received from the Government.
: Mosul question Turkey - Great Brİtain Irak Frontier Security Turcomans League of Nations
Dünkü Musul vilayeti, bugünkü Irak'ın kuzey bölümü demektir. 30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi imzalandığı gün Musul şehri ve Musul Vilâyetinin önemli bir bölümü Türkiye'nin elinde bulunuyordu. İngilizler Musul Vilayetini 15 Kasım 1918’de, yani Mütareke imzalandıktan ve silahlar bırakıldıktan 15 gün sonra işgal etmiş ve bu işgali Mütareke Anlaşmasının 7. maddesine dayandırarak meşru göstermek istemişlerdir. Türkiye ise Mütareke imzalandıktan sonra Anadolu ve Trakya topraklarındaki işgalleri tanımadığı gibi. Musul vilayetinin işgalini de haksız saymış ve tanımamıştır. Osmanlı Millet Meclisi (Meclis-i Mebusan) 28 Ocak 1920 tarihli gizli oturumunda, Misak-ı Milli'yi kabul etti. Misak-ı Milli, güneyde 30 Ekim 1918'teki mütareke sınırını Türkiye'nin devlet sınırı olarak kabul etmiş ve dolayısıyla Musul Vilayeti de Türkiye sınırları içinde sayılmıştı.
İsmet Paşa Lozan'a giderken hem İstanbul ve Boğazlar bölgesini, hem de Musul Vilâyetini, diplomatik yolla yabancı işgalinden kurtarmak gibi ağır bir görev üstlendi: Türkiye için Musul Vilâyeti önemli, çok önemli idi; ama İstanbul ve Boğazlar bölgesi hayati derecede önemliydi, olmazsa olmazdı ve öncelik taşıyordu. Hükümet tarafından İsmet Paşaya verilen kapsamlı talimatın Musul ile ilgili maddesi şöyleydi:
“Irak sınırı: Süleymaniye, Kerkük ve Musul livaları istenecek, konferansta başka bir durum ortaya çıkarsa Hükümetten talimat alınacak."
: Musul Sorunu Türkiye - İngiltere Irak Sınır Güvenlik Türkmenler Milletler Cemiyeti
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Kasım 2005 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2005 Cilt: 21 Sayı: 63 |