Greek Military Movement and Persecution in the Western Front in the Military Police Service Intelligence Reports

Yıl 1991, Cilt: 8 Sayı: 22, 155 - 160, 01.11.1991

Hamit Pehlivanlı

Öz

The Ottoman State was pushed into a great war because of the dreams and visibility of the leaders of the Union and Progress Party. In the First World War, which was entered without preparation and with many deficiencies, the Turkish Army had shown great sacrifices and engaged the Allied Powers. However, the resistance and even victories of the Ottoman State was wasted by the allies' withdrawing from the scene by making treaties with the Allied Powers. Desperate Turks also accepted the defeat by signing the Mondros Armistice on 30 October 1918. This defeat will result in Anatolia, which has been ruled by Turks for centuries, under the enemy occupation from place to place. Already during the First World War, western imperialist states have made plans to share Ottoman lands and signed some treaties for this purpose. The British, who were the strongest among the Allied Powers, had planned to use Greeks in the distribution and occupation of Anatolia. He had promised to give the Greeks that he would use for his purposes to give some Turkish lands in Western Anatolia. On June 22, 1920, the Greeks moved forward from Anatolia in three directions with a six division force to obtain the land they promised to give to the British in return for their services. Greeks from three branches with two branches in the direction of Akhisar-Soma, with two divisions in the direction of Salihli; They took action on the Aydın Front with a division.

Anahtar Kelimeler

Greek Military Operation, Military Police Service, Western Front

Askeri Polis Teşkilatı İstihbarat Raporlarında Batı Cephesi'nde Yunan Askeri Hareketı ve Zulmü

Öz

Osmanlı Devleti, İttihat ve Terakki Partisi yöneticilerinin hayalperestliği ve uzağı görememeleri yüzünden büyük bir savaşın içine itilmişti. Hazırlıksız ve birçok eksikle girilen I. Dünya Savaşı’nda Türk Ordusu büyük fedakârlıklar göstererek İtilâf Devletlerini uğraştırmıştı. Ancak Osmanlı Devleti’nin direnmeleri, hatta zaferleri, müttefiklerinin İtilâf Devletleriyle antlaşmalar yaparak sahneden çekilmeleriyle boşa gitmiştir. Çaresiz kalan Türkler de, 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Mütarekesini imzalayarak yenilgiyi kabul etmişlerdi. Bu yenilgi, asırlardır Türklerin hâkimiyetinde bulunan Anadolu’nun yer yer düşman işgali altına girmesi sonucunu doğuracaktır. Zaten I. Dünya Harbi sıralarında batılı emperyalist devletler, Osmanlı topraklarını paylaşma plânları yapmışlar ve bu maksatla bazı antlaşmalar da imzalamışlardır. İtilâf Devletleri arasında en güçlü durumda olan Ingilizler, Anadolu’nun taksimi ve işgalinde Yunanlılar kullanmayı plânlamıştı. Amaçlan uğruna kullanacağı Yunanlılara, Batı Anadolu’da bazı Türk topraklannı vermeyi vaat etmişti. Yunanlılar, İngilizlere hizmetleri karşılığında onların kendilerine vermeyi vaat ettikleri toprakları elde etmek üzere 22 Haziran 1920’de altı tümenlik bir kuvvetle üç yönden Anadolu içlerine doğra ileri harekâta geçtiler. Yunanlılar üç tümen ile iki koldan Akhisar-Soma yönünde, iki tümen ile Salihli yönünde; bir tümen ile Aydın Cephesi’nde harekete geçtiler.

Anahtar Kelimeler

Yunan Askeri Harekatı, Askeri Polis Teşkilatı, Batı Cephesi

Kaynakça

• ATASE Arşivi: K. 680, D. 118, F. 93
• Kâmil Su, Manisa ve Töresinde İşgal Acıları, Ankara 1982, s. 37-38
• Türk İstiklâl Harbi, II. cilt, 2. Kısım, Ankara 1965, s. 141-142
• Yücel Özkaya, Ulusal Bağımsızlık Savaşında Anadolu’ nun ve Kamuoyunun Durumu, Atatürk Yolu, Sayı: 5, Mayıs 1990, Ankara 1990, s. 157.