Benim görüşüme göre, Atatürk'ün düşünceleri ve reformları arasında, içeriklerinin en sık saptırılanları ve en yaygın olarak yanlış yorumlananları İslam dinini ve laikliği ilgilendirenlerdir. Bir tarafta, asla uzun boylu bir dine önem vermeyen materyalistler ve ateistler, Atatürk'ün İslam dinine düşman olduğunu ya da basitçe görmezden gelen bir lider olduğunu bilerek ve amaçsız iddia edecek kadar ileri gittiler. Bu insanlar Atatürk'ün reformlarının ardındaki niyetlerini gizlemek için bu pozisyonu almışlardır. Öte yandan, bu sinsi propagandadan yanıltılan ve çıkarları tehlikeye giren bazı küçük gruplar, laiklik hakkında kesin bir bilgiye sahip olmayan ve Atatürk'ün düşüncelerinden ve gerçek tutumundan habersiz kalmayı tercih edenlerle el ele çalıştı. İslam dinine doğru. Bunun yerine, bu tür insanların dine yönelik olumlu ve reformcu yaklaşımlarını keşfetmeleri, eleştirel olarak değerlendirmeleri ve geliştirmeleri bekleniyordu. Bu talihsiz gelişmeler sonucunda Atatürk ve reformları ile ilgili iki karşıt mezhep ortaya çıktı: Biri onu sömürüyor, diğeri reddediyor. Sonuç olarak, her ikisi de Atatürk'e ve ülkeye zarar vermiştir. Bir insanı görüşlerinden ve düşüncelerinden ayrı olarak yargılamak imkansızdır. Atatürk'ü ve ilkelerini tam olarak kavramak, kendisi tarafından tutulan ve ortaya atılan ana düşünce ve görüşleri inceleyerek elde edilebilir.
In my point of view, among Atatürk’s thoughts and reforms, the most frequently perverted ones of their content and the most commonly misinterpreted ones are those which concern the religion of Islam and secularism. On one side, the materialists and the atheists who have never cared for religion a tall have gone so far as to claim on purpose and without any base that Atatürk was a leader either hostile to the religion of Islam or one who simply ignored it. Such people have taken this position to hide their intentions behind Atatürk’s reforms. On the other side, some small groups who were misled by this insidious propaganda and whose interests fell into danger worked for hand in hand with those who had no accurate knowledge about secularism at all and who preferred to remain ignorant of Atatürk’s thoughts and his real attitude towards the religion of Islam. Instead, such people were expected to explore his positive and reforming approaches to religion, to evaluate them critically and to develop them. As a result of these unfortunate developments there appeared two opposing sects concerning Atatürk and his reforms: One exploiting him, the other rejecting. In consequence, both have given harm to Atatürk and the country. It is impossible to judge a person apart from his views and thoughts. The full understanding of Atatürk and his principles can be acquired by exploring the main thoughts and views held and put by him.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 1993 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1993 Cilt: 9 Sayı: 26 |