When the Ottoman Empire began to weaken in various respects after the 17th century, some major states of the period broke into the contest to split the Imperial territory. It is known that the minorities within the state were used as a tool and provoked by the big states in this sharing race, which continued in different conditions and forms until the beginning of the 20th century. Indeed, "minorities subject of great states was not anything other than the tools they use their share of Turkey" Greeks in Trakya, Bosnia, and Herzegovina and Serbia and Slavs in Bulgaria, then the Greeks and Armenians in Anatolia, the Middle East and the Balkans domination to they were starting to struggle for independence with the secret or explicit aid of the great states who wanted to get. In this environment, great rights and privileges were given to the minorities with which the Mondros Armistice was signed. Moreover, as if these privileges were insufficient, decisions were taken for a number of minorities, especially Greeks and Armenians, to establish dormitories in Anatolia. At the Paris Peace Conference and the Sevres Treaty, the "powers" who wanted the patronage of the minorities found a practice area. Izmir was occupied by the Greeks. A Greek movement was launched into Anatolia. Pontus gangs started to operate in the Black Sea in order to establish a Greek state.
Osmanlı Devleti 17. y.y.’dan sonra çeşitli bakımlardan zayıflamaya başlayınca, devrin bazı büyük devletleri İmparatorluk topraklarını parçalayarak paylaşma yarışma girmişlerdir. 20. y.y.’ın başlarına kadar değişik şart ve şekillerde devam eden bu paylaşma yarışında, devletin bünyesindeki azınlıkların büyük devletler tarafından bir araç olarak kullanıldıkları ve kışkırtıldıktan bilinmektedir. Gerçekten de “azınlıklar konusu büyük devletlerin Türkiye’yi paylaşmalarında kullandıkları araçtan başka bir şey değildi”.Trakya’da Yunanlılar, Bosna-Hersek ve Bulgaristan’da Sırplar ve Slavlar, daha sonra da Anadolu’da Rumlar ve Ermeniler, Ortadoğu ve Balkanları hakimiyetleri altına almak isteyen büyük devletlerin gizli veya açık yardımlarıyla bağımsızlık için mücadeleye başlıyorlardı. İşte bu ortamda Mondros Mütarekesi imzalanmış azınlıklara büyük hak ve imtiyazlar verilmişti. Üstelik bu imtiyazlarda yetersizmiş gibi başta Rumlar ve Ermeniler olmak üzere bir takım azınlıkların Anadolu üzerinde yurt kurmaları için kararlar alınmıştı. Paris Barış Konferansı ve Sevr Andlaşmasında azınlıkların hamiliğini isteyen “güçler” uygulama sahası buldu. İzmir Rumlar tarafından işgal edildi. Anadolu’nun içerilerine doğru bir Yunan ha¬reketi başlatıldı. Karadeniz’de de Pontus çeteleri bir Rum devleti kurmak maksadıyla faaliyete geçmişti.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 1994 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1994 Cilt: 10 Sayı: 29 |