20 Kasım 1922'de başlayan Lozan Konferansı ya da resmî adıyla "Yakın Şark İşleri Hakkında Lozan Konferansı" *1 sonunda imzalanan barış antlaşması, sadece yeni Türk devletinin AvrupalI devletler tarafından resmen ve hukuken tanınmasını sağlamakla kalmamış; altı yüzyıllık Osmanlı Devleti'nin tasfiyesini de gerçekleştirmişti.2 Oysa Lozan'a giden T.B.M.M. heyeti son derece iddialı bir talimat3 çerçevesinde barış görüşmelerine başlamıştı. Ancak, İngiltere adına konferansa katılan Lord Curzon'un "mütekebbir" tavrı ve özellikle toprak meselelerinde İtilâf devletlerinin "ya hep ya hiç" mantığıyla hareket etmeleri, İsmet Paşa başkanlığındaki Türk heyetini ihtilaflı toprak konularında -Adalar, Musul ve Suriye sınırı- kazanılmış hakları kaybetmemek endişesiyle müzakere etmekten alıkoymuştu. Artık, Lozan'daki Türk heyeti için önemli olan ihtilaflı toprak meselelerini daha sonraki bir döneme bırakarak nihaî barışı sağlamak düşüncesiydi.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 1997 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 1997 Cilt: 8 Sayı: 38 |