6 Şubat Depremi’nin ardından depremden etkilenen illerde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında çıkarılan 126 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, depremzedelerin barınma ihtiyacını karşılamaya dönük olarak kesin ve geçici iskan alanlarının belirlenmesine ilişkin düzenlemeler içermektedir. Anayasa Mahkemesi’nin olağanüstü hal kanun hükmünde kararnamesi adıyla çıkarılan kararnamelerin anayasallık denetimine tâbi olmadığını hükme bağlayan 2016 tarihli son içtihadı uyarınca, 126 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin de kanunlaşmadığı sürece yargısal denetiminin mümkün olmadığı sonucuna ulaşılabilir. Buna karşın hukuk düzeninin bütünlük ve tutarlılığı yönünden anılan kararnamenin anayasaya uygunluğunun tartışılması yine de anlamlıdır. Anayasa’nın olağanüstü hal kararnamelerinin olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda çıkarılabileceğine ilişkin hükmü karşısında, Anayasa Mahkemesi’nin eski ve yeni tarihli kararlarından hareketle, olağanüstü hal kararnamelerinin olağanüstü hal süresini aşan sürekli bir etkiye sahip olamayacağı görülmektedir. Bu makalede, 126 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin bir anlamda yeniden şehirleştirmeyi konu alan iskana ilişkin düzenlemelerinin mekânsal alan kullanımı, kamu mallarının mülkiyet rejimi ile temel hak ve özgürlükler üzerinde doğuracağı etkilerin kalıcılığı ve olağan hukuk düzenini geri dönüşü olmayacak biçimde başkalaştırma potansiyeliyle Anayasa’ya uygun olup olmadığı değerlendirilmektedir.
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi İskan Kalıcı Etki Mekânsal Karar Olağanüstü Hal
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İdare Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Ekim 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Ankara Barosu Dergisi TÜHAS atıf sistemini benimsemektedir.