Ülkemizde 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli on bir ili etkileyen deprem felaketi, yıkılan veya ağır hasar gören yapılar sebebiyle bu yapıları inşa eden yüklenicilerin (müteahhitlerin) sorumluluğunu bir kez daha gündeme getirmiştir. Çalışmamız, yüklenicilerin özellikle yapıların ayıplı inşa edilmesi sebebiyle zarar görenler ile bir eser sözleşmesi ilişkisi içerisinde olması halinde hukuki sorumluluğunun ve buna karşılık iş sahibinin sahip olduğu hakların neler olduğunun incelenmesini hedeflemektedir.
Eserin ayıplı olarak inşa edilmesi halinde iş sahibi, yükleniciye karşı bazı seçimlik haklara sahip olup iş sahibinin bu seçimlik hakların yanında genel hükümlere göre yükleniciden tazminat isteme hakkı da saklıdır. Bu tazminat hakkının kapsamına, ayıp zararı ile birlikte ayıptan doğan zararların da girdiğinin kabulü ile iş sahibinin, eserde ayıp sebebiyle meydana gelen kıymet noksanının yanı sıra uğramış olduğu maddi zararın tazminini de talep edebilmesi mümkün olur. Bu sayede, iş sahibinin sahip olduğu seçimlik hakları çeşitli sebeplerle kullanamamasından veya kullansa bile zararını tam olarak karşılayamamasından kaynaklanan mağduriyetinin de önüne geçilir.
İş sahibi tarafından genel hükümlere dayanan maddi tazminat taleplerinde, özellikle deprem gibi doğal afetlerde mücbir sebep dolayısıyla illiyet bağının kesildiği savunmasıyla karşılaşılabilir. Bu tür durumlarda, yüklenicinin salt mücbir sebebe dayanarak illiyet bağının kesildiğine ve bu sebeple tazminat taleplerinden sorumlu olmadığına yönelik savı her zaman kabul görmemeli; somut uyuşmazlıkta hâkim tarafından mücbir sebebin kaçınılmazlık unsuru göz önünde tutularak maddi tazminat talepleri yönünden bir inceleme yapılmalıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sözleşme Hukuku, Özel Hukuk ve Medeni Yükümlülükler (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 26 Ekim 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Ankara Barosu Dergisi TÜHAS atıf sistemini benimsemektedir.