Freedom of thought and expression is a fundamental aspect of democratic
social orders and rule of law countries. This freedom which is reinforced by
communicative rights; prepared the ground for the development of the comprehension
of a public, where different opinions debate, where thoughts compete
argumentally and where favorable and opposite arguments can clash freely.
This ground, feeds the hope for the social structure could be rehabilitated and
enhanced. Besides, in today’s modern democracies, various interventions are
determined through the freedom of media and communication. Pressures and
supervision efforts continue on communicative rights although the Constution,
related articles of the European Convention of Human Rights, Press Law, settled
case-law, especially with the spread of social media, increases. This work which
emphasis on importance and meaning of communitation for establishment of
Liberal-democratic state orderand rational public sphere, investigates broadcast
bans in Turkey with regards to the national codes, international convents and
settled case-law, also questions legal bases of bans and evaluates in terms of
conception of democracy.
Düşünce ve ifade özgürlüğü demokratik toplum düzeninin ve hukuk devletinin
yaşamsal önemde kavramlarındandır. İletişimsel haklarla pekiştirilen bu özgürlük,
farklı kanaatlerin çekiştiği, düşüncelerin argümansal bir rekabete girdiği,
lehte ve karşıt argümanların serbestçe çarpışabildiği bir kamusallık kavrayışının
gelişmesinin de temelini hazırlamıştır. Bu temel toplumsal yapının düzeltilebileceği
ve iyileştirilebileceği yönündeki umudu beslemektedir. Bununla birlikte
günümüz modern demokrasilerinde basın ve iletişim özgürlüğüne yönelik çeşitli
müdahaleler saptanmaktadır. Anayasaya, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin
ilgili maddelerine, Basın Kanunu, yerleşik içtihatlara rağmen iletişimsel haklar
üzerindeki baskı ve denetleme çabaları sürmekte, özellikle sosyal medyanın
yaygınlaşması ile birlikte daha da artmaktadır. Özgürlükçü-demokratik bir
devlet düzeninin ve rasyonel kamusal alanın kuruluşu için iletişimin önemine
ve anlamına vurgu yapan bu çalışma, ilgili ulusal ve uluslararası mevzuat ve
mahkeme kararları çerçevesinde Türkiye’de yayın yasaklarını incelemekte, bu
yasakların hukuksal dayanaklarını sorgulamakta ve demokrasi kavrayışı açısından
değerlendirmektedir.
Basın özgürlüğü İletişim özgürlüğü Kanaat ve İrade oluşumu Demokrasi Yeni Medya Yayın yasakları.
Diğer ID | JA69ET72YM |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 2 |
Ankara Barosu Dergisi TÜHAS atıf sistemini benimsemektedir.